Çanakkale'ye Yürüyüş, Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi

Hüseyin Nihal Atsız

Çanakkale'ye Yürüyüş, Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi Posts

You can find Çanakkale'ye Yürüyüş, Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi books, Çanakkale'ye Yürüyüş, Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi quotes and quotes, Çanakkale'ye Yürüyüş, Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi authors, Çanakkale'ye Yürüyüş, Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi reviews and reviews on 1000Kitap.
Halk Partisi'nin istibdat ve diktatörlük tarafından doğurulmuş ve yoğuruılmuş acayip bir karma olduğu malumdur. Devletimize "Osmanlı" adı yerine "Türk" adı bu parti tarafından getirilmiş olduğu halde bu parti su katılmamış bir Türk partisi olmadığı gibi zihniyet ve ülkü bakımından da Babil kulesinden farksızdı. Partinin en yüksek kademelerine, bakanlıklara, başbakanlıklara geçenler arasında Türk soyundan olmayanlar göze batacak kadar çoktu. Bunların, kendi soydaşlarını kayırmaları gözden kaçmıyor, Türk gözüktükleri halde Türkçülüğüe ve hele Türk ırkçılığına düşmanlık gütmeleri şiddetle dikkati çekiyordu. Halk Partisi, içine alacağı adamların mazisini, ırkını, ahlakını, siyasi düşüncesini hiç dikkate almıyor, yalnız şefe bağlılık istiyor, bu bağlılığın da gerçek olup olmadığını araştırmaya lüzum görmüyordu.
Sayfa 204Kitabı okudu
Bir insan aynı hareketi defalarca yaparsa sonunda alışır ve o hareket kendisine tabii gelmeye başlar. İsmet Paşa da yabancılara cemile göstere göstere nihayet bu, kendisinde huy haline geldi ve çevresindekilere de bulaştı. Böylelikle ikinci Cumhurbaşkanı'nın yanında Batı'ya karşı aşağılık duygusu besleyen bir zümre peyda oldu.
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
Bizim milliyetçiliğimiz Türkçülüktü. Fakat Halk Partisi, altı oktan biri milliyetçilik olduğu halde nedense "Türkçülük"ten ürküyordu. Bu yüzden Türk ocakları kapatılmıştı. Halk Partisi'nin kendisine göre acayip bir milliyetçiliği vardı. Din ise halkın ruhuna işlemiş bir kuvvet olmak bakımından büyük bir milli enerji ve savunma kaynağı olabilirdi. Fakat Halk Partisi laikliği ilan etmiş olduğundan kendisini tamamiyle dinin dışında, hatta dinsiz hissediyordu. Halk Partisi'nin en büyük hatalarından biri budur. Medreseler kapatıldığı, tekkeler kaldırıldığı zaman yüksek bir ilahiyat enstitüsü veya fakültesi açılarak memlekete kültürlü, doktora yapmış, Batı dillerini bilen, felsefe öğrenmiş din adamları yetiştirilseydi Türkiye'nin bugünkü manevi durumu bambaşka olur ve bugün din bilgini diye ortalığı kaplayan bilgisizler, gülünç hezeyanlarını savuramazdı.
Sayfa 160Kitabı okudu
Şimdi gözde olan romanlar, ya mahalle kızları tarafından yazılan ve aşkla fuhuşu birbirine karıştıran iğrenç teraneler yahut da Moskofçu oğlanlar tarafından kaleme alınan ve halk efendimizin, asla duymadığı, duyamayacağı ızdırapları dile getiren ve savcıların gözünden kaçan yıkıcı propaganda tekerlemeleridir.
Sayfa 139Kitabı okudu
Atatürk 'ün tarihi dediği şey, vaktiyle liselerde okutulan, baştanbaşa yanlış olduğu meydana çıktığı için sonradan bırakılan mahut dört ciltlik tarihti.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.