Bay K.'nın ev sahibinin küçük kızı, "Köpek balıkları insan olsaydı, küçük balıklara daha iyi davranırlar mıydı?" diye sordu. Bay K., "Evet," dedi. "Köpek balıkları insan olsaydı, denizin dibinde küçük balıklar için sağlam sandıklar yaptırır, sandıkların içine bitkisel olsun hayvansal olsun, her çeşit yiyecek
Yoksa artık savaş istemiyorlar mıydı?
Kısa bir soruşturmadan sonra hayret verici bir durum ortaya çıktı. Silâh fabrikaları büyük bir savaşın hazırlıklarını yapıyordu. Fabrikaların hisse senetleri hızla yükseliyordu. Köle fiyatlarında da yükselme vardı. Bunun anlamı neydi? Adamlar, diktatörün savaş yapmasını istiyorlardı, ama gerekli parayı vermekten kaçınıyorlardı galiba.
Sezar, bunun ne demek olduğunu akşama doğru anladı. Savaş istiyorlardı, ama onunla birlikte savaşmaya niyetleri yoktu.
Zulümler yağmur gibi yağmaya başlayınca
“dur!” diyen olmaz artık,
Cinayetler üst üste yığılmaya başlayınca görülmez
oluverirler.
Çekilen acılar dayanılmaz olunca duyulmaz artık
hiçbir çığlık.
Çığlıklar da yaz yağmuru gibi yağar.
Gerçek bir anne çocuğu için hırsızlık bile yapabilirdi. Ama yasalar bunu yasak etmişti. Çünkü mülkiyet her şeyin başında geliyordu. Hırsızlık yapan yalan da söylerdi. Yasalar yalan söylemeyi de yasak etmişti.
Gerçekten karanlık bir çağdır yaşadığım!
Ahmaktır hilesiz söz.
Savaşlar ortasında yedim ekmeğimi
Katiller arasında yattım uykuya
Yollar bataklığa gidiyordu zamanımda.
Cellada bildiriyordu beni konuştuğum dil.
Çok değildi yapabileceklerim.
Sizler fakat, geldiğinde vakit
İnsan insanın yardımcısı olduğu
Zaman.
Hatırlayın
Hoşgörüyle bizi.