Japonlar, Hristiyanlarla ticaret yapmama kararı aldıkları dönemde, ticaret yapacak kişilerin Hristiyan olmadıklarını kanıtlamaları için Kutsal Haç'ın üzerine basmaları beklenirdi.
Candide ~ Voltaire
Candide, naifliğin ve iyimserliğin timsali. Şatoda, güzel bir ortamda büyümüş ve her şeyin en güzelini bekleyen biri. Ama işte, hayat bu kadar pembe değil! Bir gün, bir olay sonucu şatodan kovuluyor. Ne mi yapmış? Belki de hiçbir şey! Ama işte, bazen hayat sana öyle bir tokatlar çarpar ki, şaşırıp kalırsınız. Sonrasında
Candide...
- "Bu insanlar böyle işte. Muhtemel tüm çelişkileri, tüm uyuşmazlıkları düşünün. Hepsini bu gülünç milletin hükümetinde, mahkemelerinde,kiliseleri de ve bütün gösterilerinde görürsünüz".
Candide bittiğine yine üzüldüğüm başka maceralar ve trajediler neden kalmadı diye hayıflandığım bir kitaptı. Kitapta Candide'nin ne olursa olsun hatta sevdiği Cunégondenden hiç vazgeçmeyişi üzerine geçirdiği belalar,kazalar,ve ölumler üzerine ardından gittiği yerlerdeki insanlar ve onların trajedi ve yaşam öykülerine tek tek ana karakter gibi anlatımı aşırı sürükleyici ve öz bir şekilde anlatımı hoştu. Ve ilginç olan kısmı da öldü zannedilenler sevdiği kız dahi tekrardan yaşaması ayrı bir farklılıktı diğer kitaplar gibi olmayan ve böyle üst üste ölen kişilerin tekrardan aslında ölmeyişı sıradan veya sıkıcı bile gelmemesi muhteşem anlatısındandi.
Kitabın bize vermiş olduğu mesaja ya da mesajlara gelecek olursak;
-Savaş ve hastalıklar kadar tabiat da acımasızdır. Deniz yükselir,gemiler parçalanır,evler yıkılır,binlerce kişi ölür.
Bu olaylar üzerine yine de Candide kendi olumlamasına yani her şeyin iyi olabilmesine sonuna kadar bağlılığıydı ve bunu çeşitli maceralar ve savaş -ölümlerle süslendirmişti.