Canhıraş
Coşkun ErolSözler ve Alıntılar
Karanlıktan korkumuz da bu yüzden değil mi? Eğer bu korku karanlıktan yani göremediklerimize duyduğumuz şüpheden kaynaklanıyor olmasa, ışık her açıldığında karanlığın ardında gizlenmekte olan o şeyi görüp amansız bir savaşa başlamamız gerekmez mi?
Burada açılan ışığın işlevi korktuğumuz ve köşe bucak saklandığımız düşmanı ifşa etmekten çok zihnimize örtülen şüphe yorganını kaldırıp atmak değil de nedir?
Sayfa 38Kitabı okudu
Ayrıca kadının isminin "Muazzez" olması onu insan yapmaya yeter miydi? Belki de suyun ta kendisi oydu. Suyun en boğucu hali, en şiddetli vaziyeti onda can bulmuş olamaz mıydı? En basitinden suyun taşıyarak getirdiği bir kütük parçası olup her an beline, kafasına ya da başka bir yerine çarparak ona vuracak; onu suyun içinde alıp götürecek ve bir yerlerde çürümeye mahkum edecek olamaz mıydı?
Sayfa 46Kitabı okudu
İşte kan!
İşte kan rengi bıçak!
İşte ölüm kızıllığı!
İşte yarım kalan bir hayat!
Kainatta sudan daha güçlü bir şey var mıydı? Hiç bir zincirin tutamayacağı, hiç bir gücün engel olamayacağı yegane kudret su değil miydi?
Su, ancak çok az ve durgun olursa iyi olabilirdi. Bir leğenin içindeki su mesela... Kimseye zararı yoktur. Ama musluktan akmaya başladı mı gazabından kimse kurtulamaz.
Sayfa 27Kitabı okudu
Nereden geliyor bu ölüm, kaynağı nerede?
Ahh muazzez!
Bir tek kapıda su yok. Odanın duvarları sanki yere boşalıp yükselmek yerine yanlardan kabarıp boğacak beni! Beni sıkıştıracak, beton bir akvaryumda kimsesiz balık yapacaksın. Sen büyük balıksın Muazzez, beni yutacaksın!
Paçalarım. Paçalarımı kesmem lazım!
Sayfa 92Kitabı okudu
İşte Muazzez; tam olamayan biz, yarım yaşayamıyoruz!
Su olup ateşi boğmaya, ateş olup suyu yakmaya çalılırsak zararımız ancak kendimize olur
Sayfa 73Kitabı okudu