“Tamamıyla simülatif bir hale gelen toplumsal ve politik düzende yitip giden sahne ve illüzyonun yerini doldurabilecek bir şey henüz keşfedilmemiştir.
Özellikle de kendilerini duygusal el kol hareketi ve sözcük simülasyonuna zorlayan politikacıların çektikleri söylevin bu boşluğu doldurması olanaksızdır, çünkü bu duyarsızlık üreten pornograflar illüzyondan yoksun bir evrene özgü müstehcenliği resmen ikiye katlayıp gözümüzün içine sokmaktadırlar.
Zaten bu söylevleri kimse umursamamaktadır. Tarihle, politikanın kendinden geçtikleri, anlamlarını yitirdikleri bir dönemde yaşıyoruz. Herkesin her şeyden haberdar olup, hiçbir şey yapmadığı, her şeyle dayanışma içinde görünüp yerinden bile kıpırdamadığı bir dünyada yaşıyoruz. Hepimiz daha ölmeden politika-ötesi varlıklara dönüştürülmüş gibiyiz.”