- Arkadaşlar...
Güneş, orada!
Bakın... Bulutlar yağmur taşımaya devam ediyor! Gündüz gece terazisi şaşmış değil...
Toprak cömertliğine devam ediyor hâlâ!
Ve tabiat şefkatli analığına!
Irmaklarımız iştahla çağlıyor!
İnsanlarımız canını dişine katarak çalışıyor; tarlalarda, bahçelerde, üretimevlerinde, kerpitlerde...
Peki arkadaşlar...
Şimdi eksilen ne?
Bir nen eksik olmalı ki, kriz dedikleri meydana çıksın!
O eksik olan ne?
...
-Evet arkadaşlar! Eksik olan nenler nelerdir söyleyeyim; sevgi, vicdan, adalet!
Sana yazıyorum ki, şu dört yanımı çeviren soğuk ve karanlık duvarlardan daha yakınsın bana. Şu küçük hücremde kainat kadar dertlerimi bir Tanrı'ya yakarıyorum, bir de sana.
Tanrım, ne karanlık bir gece! Ne bitmek tükenmez bir gece! Tanrım, baştan tırnağa uyanıklığımızda kabuslar görmekteyiz! Tanrım, sabahı bekledikçe kapkara bir geceye dönüşmekteyiz.
"Nasıl olur ulan,böyle acı dolu bir an nasıl olur da gülümsenerek hatırlanabilir?"
"Sen ne diyorsun! Acılar anlıktır,insan yaratılanlar tatlı sonuçlanan o acıları ileride yalnız gülümseyerek hatırlayabilir. "