Cebrail'in Kanat Sesi

Şehabeddin Sühreverdi

About Cebrail'in Kanat Sesi

Cebrail'in Kanat Sesi subject, statistics, prices and more here.

About

Cebrail'in Kanat Sesi, İslâm dünyasında sezgi ve ilhama dayanan felsefenin temellerini atan Şehabeddin Sühreverdi'nin felsefi ve irfani sembolik hikâyelerinden oluşuyor. İnsanın öyküsünün bu âlemdeki yalnızlığıyla başladığını söyler Sühreverdi. Hikâyelerinde, varlık âleminden yokluk diyarına gönderilen insanın, asıl vatanına dönme iştiyakını anlatır. Gayb âlemine çıkılan seferin adım adım öyküsü... Yolcunun karşılaşacağı engeller, tehlikeleri aşmanın usûlleri ve menzillerin esrarı... Kur'an, irfani bilgi ve antik İran hikâyelerinden esinlenerek yazılan hikâyeler, zâhirî anlamlarının yanı sıra pek çok felsefi ve irfani bilgiye de kaynaklık ediyor. Aşka hemdem olmak isteyenler için... (Tanıtım Bülteninden)
ISBN: 9789759161095Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 66.7
Erkek% 33.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Şehabeddin Sühreverdi
Şehabeddin SühreverdiYazar · 9 books
İsmi, Yahya b. Habeş b. Emîrek es-Sühreverdî; lakabı ise el-Maktûl Ebu'lFütûh Şihâbu'l-Hakki ve'l-Milleti ve'd-Din’dir. Yahya b. Habeş de Sühreverd’de doğmuştur. Bazı fikirlerinden ötürü ölüm fetvası verilerek Halep’te idam edildiği için “el-Maktûl” lakabıyla anılır. Asıl adı Yahya bin Habeş bin Emîrek, birçok konudaki bilgisi nedeniyle Şihâb yıldızından esinlenerek Şahabeddin veya Şihâbeddin olarak anılmış, Sühreverd'de doğduğu için de Sühreverdî olarak anılmıştır. İdam ettirilerek öldürüldüğü için daha sonra künyesine Sühreverdî'nin ardından Maktûl de eklenmiştir. Ebu'l-Fütûh diye anılması ruhani hayatının derinliği ve bu konudaki çalışmaları nedeniyle olmuştur. Çağdaşı ve akrabası olan bir diğer önemli isim "Şihabeddin Ömer Sühreverdî"dir, bu iki şahsın ayrıştırılabilmesi "Maktûl" künyesi ile anılmasına özen gösterilir. Eğitiminin ilk yıllarında Sühreverdî Meşşâi ekole yakınlık duymuş, bu konuda kendisini geliştirmiş ve bazı eserler kaleme almıştır. İlk zamanlardaki bu eğilimini daha sonra kendi felsefesi olan işrâkîliğe dair yazdığı eserlerde de belirtmiştir. Eğitimini tamamladıktan sonra birçok bölgeyi ziyarete gitti ve dönemin bazı önemli isimleriyle fikir alış verişinde bulundu. Bu sıralarda felsefesinin temelini oluşturacak çeşitli deneyimler yaşadığını açıklamıştır. Yine bu sıralarda adı duyulmuştu, saray çevrelerine yakınlaşmıştı ve birçok önemli devlet adamına ders verdi. Anadolu'da yıldızı parlamaya başlayan Sühreverdî'nin başarısı çeşitli kimselerin ona karşı çıkmasına yol açmış ve sonuç olarak öldürülmesi gerektiğini savunan birçok kişi ortaya çıkmıştı. Sonunda bir Halep fakihlerinin kararıyla Sühreverdî 1191'de idam edildi. Kısa ve çalkantılı hayatının aksine Sühreverdi'nin eserleri çok fazladır. Bunlardan bazıları kaybolmuş, birkaçı basılmış, geri kalanı da elyazmaları halinde İran, Hindistan ve Türkiye'deki kütüphanelerde bulunmaktadır. Kendisinden önce gelen İbn Sina ve Gazali'nin aksine eserlerinin hiçbiri Latince'ye çevrilmediğinden Batı dünyasında tanınmamıştır. Sühreverdi'nin eserlerinden yaklaşık elli tanesi, çeşitli tarih ve biyografi kitaplarında bize ulaşmıştır. Bunlar, şu şekilde beş sınıfa ayrılabilirler: 1- Dört büyük doktrinel inceleme: ilk üçü belirli değişikliklerle Aristo felsefesiyel (meşşai) ilgili, sonuncu ise işraki hikmet hakkındadır. hepsi Arapça olan bu eserler, Telvihat, Mukavvemat, Mutarahat ve Hikmet el-İşrak 'dir. 2- Heyakil el-Nur, el-Alvah el-İmadiye, Pertev-Name, İtikad el-Hukema el-Lemahat, Yezdan Şinaht ve Bustan el-Kulub gibi daha kısa doktrinel risaleler. Kısmen Arapça, kısmen de Farsça olan bu eserler, daha geniş risalelerin özel konularını açıklarlar. 3- Sembolik dilde yazılmış ve saliklerin ma'rifet ve işrake yolculuklarını tasvir eden seyr ü süluk hikâyeleri. Tamamı Farsça yazılmış olan bu kısa eserler, Akl-i Surh, Avâz-i Per-i Cebrail, el-Gurbet el-Garbiyye (Arapçası da vardır), Lugat-i Mûrân, risale fi'l-Mirac, Risale fil Halat el-Tufuliyye, Rûzi ba Cemaat-i Sûfiyan ve Safir-i Simurg'dan ibarettir. 4- İbn Sina'nın Risale el-Ta'ir'inin Farsçaya tercümesi, İbn Sina'nın İşarat ve Tenbihat'ının Farsça şerhi gibi filozofların eserlerinin inisiyatik metinleriyle kutsal metinlerin şerhleri ve transkripsiyonları. Ayrıca İbn Sina'nin Risalet el-Işk isimli eserine ve Kur'an ve hadis üzerine yorumlarına dayanan Risale fi Hakikat el-Işk adlı eser de bu gruba dahildir. 5- Şehrezuri'nin el-Varidat ve'l-Takdisat diye adlandırdığı dua ve zikirler. Sufi hikmetiyle, Hermetizm, Pisagor, Platon, Aristo ve Zerdüşt felsefelerini diğer bazı unsurlarla birleştiren bu eserler ve çok sayıdaki şerhleri, son yedi yüzyıl boyunca, İşrak geleneğinin özünü teşkil etmiştir. Başlıca eserleri: - Hikmet'ül-İşrâk - Pertev-Nâme - Heyâkilu'n-Nûr - Elvâhu'l-İmâdiyye