"Manyetik Alanlar" ve "Bir Düş Dalgası", Eluard'ı, Peret'yi, Desnos'yu, Crevel'i, Artaud'yu, Vitrac'ı ve Mason, Ernst gibi ressamları yanımıza çekti. O olmasa gerçeküstücülük tanınmayacak, bu kadar önem kazanmayacaktı.
Bugün "Manyetik Alanlar"ı okuduğumda beni en çok şaşırtan şey, Breton'un içinden taşan o olağanüstü özgürlük duygusu olmuştur. Breton o zamana kadar bir şairdi, Mallarmé'ye ve Valery'ye hayrandı. Bu türde çok güzel şiirler yazıyordu. "Manyetik Alanlar", otomatik yazın keşfi, edebiyatın yadsınması.