...tez elden gelsin şu yeni dingin yaşam, insanın yazgısının gözlerinin içine dosdoğru, cesurca bakabileceği, hakkının bilincinde, neşeli, özgür olabileceği yaşam."
İçtenlikli insanlar aldanabilirler, su götürmez bu. Ama, onlann yanılgıları, hesaplı kitaplı yalanlardan, ön yargılardan ya da politik düşüncelerden daha az kötülük yaratırlar.
Almanca bilgisine dayanıp, dingin ve ciddi: «İch sterbe» (yani ölüyorum) dedi. Doktor ona hemen bir kâfur iğnesi yaptı. Sonra, kalp yanıt vermeyince, bir oksijen tüpü getirtmelerini istedi. Sonuna dek bilinçli olan Çehov, kesik kesik bir sesle karşı çıktı: "Artık her şey gereksiz.
Tüp gelmeden önce, bir kadavra olacağım." O zaman, Dr.
Schwöhrer bir şişe şampanya getirtti.
Çehov, kendine uzatılan bardağı aldı ve Olga’ya dönerek, acınası bir gülümsemeyle: "Nicedir şampanya içmemiştim" dedi. Şampanyayı yudum yudum içti. Ve sol yanına uzandı. Biraz sonra, nefes almıyordu artık. Yaşamdan ölüme geçmişti, her zamanki sadelikle. Günlerden 2 Temmuz 1904’tü. Küçük sarkaçlı saat, sabahın üçünü gösteriyordu.