Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çelebi Mehmed

Yavuz Bahadıroğlu

Çelebi Mehmed Sözleri ve Alıntıları

Çelebi Mehmed sözleri ve alıntılarını, Çelebi Mehmed kitap alıntılarını, Çelebi Mehmed en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sultanım," dedi. "Osmanoğlu'nun ölüsünden böyle kaçarsın, ya dirisi gelse halin nice olurdu?"
Reklam
İnsan ne kadar bilgi sahibi olursa olsun, hata eder. Çok şey bilmek insanı doğru yapmaz. Esas olan, insanın, bilgisiyle amel etmesi, yani " ilmiyle amil" olmasıdır.
Bazı şeyleri bilmemek daha iyidir. Rahat oluyor insan.
Papa ille de bir savaş çıkarmak istiyorsa elbette hazırız! Lâkin hiç kimse bizi Haçlı gönüllüleriyle korkutmaya kalkışmasın. Zira ne Kosava'yı ne de Niğbolu'yu unuttuk. Size dr unutmamanızı tavsiye ederiz.
İnsan ne kadar bilgi sahibi olursa olsun, hata eder. Çok şey bilmek insanı doğru yapmaz. Esas olan, insanın, bilgisiyle amel etmesi, yani "ilmiyle amil" olmasıdır.
Reklam
Fena halde ürken Karamanoğlu Mehmed'i gören nedimi:
"Sultanım," dedi. "Osmanoğlu'nun ölüsünden böyle kaçarsın, ya dirisi gelse halin nice olurdu?"
İnsan ne kadar bilgi sahibi olursa olsun, hata eder. Çok şey bilmek insanı doğru yapmaz. Esas olan, insanın, bilgisiyle amel etmesi, yani "ilmiyle amil" olmasıdır.
Rivayete göre, sehpaya metin adımlarla yürüyen Bedreddin'in yüzü sapsarıydı. "Yüzün neden sarardı?" diye sormuşlar. Cevap vermiş: "Güneş de batarken sararır."
Reklam
Din ve devlet aleyhine işlenmiş bir cürmün failini şiddetle cezalandırırken, şahsını hedef alan suçları affederdi.
Başkalarını küçük görmek küçüklüktür.
Sayfa 97 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Çelebi Mehmed'in padişahlığa liyakatini tescil eden bazı emareleri kaydetmeden geçmek haksızlık olacaktır. Bütün kardeşler, mücadelede biraz daha kuvvet kazanmak için kâh Bizans'la kâh Anadolu Türk beylikleriyle ittifak ederek onlara bunun karşılığı olmak üzere toprak bağışlarken Çelebi Mehmed, bir yandan kardeşleriyle uğraşıyor; fakat fırsat düştükçe kâh Timurilerin elinde kâh Anadolu beyliklerinin elinde bulunan kaleleri vurup alıyordu.
İnsan ne kadar bilgi sahibi olursa olsun, hata eder. Çok şey bilmek insanı doğru yapmaz.Esas olan, insanın, bilgisiyle amel etmesi, yani ''ilmiyle amil'' olmasıdır.
Sayfa 78 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
HAMMER DİYOR Kİ:
"I.MEHMED inşa ettirdiği Yeşil imaretin yakının da bir mektep ile fakirler için bir imaret kurup her ikisine de gayet şahane bir cömertlikte gelir tayin etti. İki müessesenin idaresi için İzmit Körfezi kıyısında, Osmanlıların evvela feth, sonra Bayezid oğullarının kavgaları sırasında kaybettikleri ve nihayet Umur Bey ile Timurtaş Paşa'nın tekrar zaptettikleri Ancyron (Hereke), Libissa (Gebze), Kartal, Pantichion (Pendik) gibi verimli araziyi tahsis etti. “I. Mehmed'in Yeşil Camii, bu Padişahın saltanati zamanında seçkin olmasına sebep olan takva ve güzel sanatlara sevgisinin maddî ve devamlı delilidir. I. Mehmed'in emriyle yapılan binalarda meydana koyduğu sanatseverlikten ve temiz zevkten dolayıdır ki, kendisine Çelebi (zarif hükümdar, zevk-i selim sahibi, asalet sahibi) unvanı verilmiştir.“Hayır ve din müesseseleriyle, meşhur Selçuklu Sultanı Alâüddin'le mukayese edilmeye değer olan I. Mehmed, İslâm dini bilginleri ve genellikle Kur'ân’a gönül vermiş kimseler hakkındaki cömertliğinden dolayi Mısır Sultanlarıyla yarışır. Sultan Mehmed, Osmanlı Padişahları arasında ilk defa olmak üzere her sene İstanbul'dan, Anadolu ve Suriye yolu ile Mekke ve Medine’ye giden hacılar kervanıyla bu iki kudsî şehrin fukarasına dağıtılmak üzere 'surre' adıyla bir miktar altın gönderirdi. Bunun için tayin olunan memur, Padişahın bir mektubu ile beraber bu akçeyi Mekke şerifine teslim ederdi." Faziletini, düşmanlarına dahi tasdik ettirebilmek, her fâniye nasip olmuş bir mazhariyet değildir.
Sayfa 110Kitabı okudu
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.