Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gök Gürültüsü

Cengiz Han

M. Turhan Tan (Mehmet S. Fethi)

Cengiz Han Sözleri ve Alıntıları

Cengiz Han sözleri ve alıntılarını, Cengiz Han kitap alıntılarını, Cengiz Han en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Torpile bak
Eski Türklerde Hanların, Hanzadelerin başları kesilmezdi. Bu, asalete karşı hürmetsizlik sayılırdı ve öldürülmesi icap eden yüksek asilzadeler mutlaka yay kirişi ile boğdurulurdu.
Sayfa 100Kitabı okudu
Yerin üstüne baksalardı bu kadar rezil olmazdık.
"Toprağın altına; üstünde yaşadıktan sonra gidiliyor. Demek ki yerin altından evvel üstünü düşünmek gerek. Yerin üstü ise düz değil."
Reklam
Çünkü insanlar..
"Yalanlar uydurmayı niçin düşündüğünüz?" "Çünkü insanlar, yalanı doğrudan daha çok severler. Sonra kafası aydınlanmamış adamlar, birine yüksek saygı göstermek için onu insanlığın üstünde doğmuş görmek isterler. Biz de seni, Beylerin ve Hanların üstüne çıkarmak için ışıktan üremiş gösterdik".
Birini anımsattı
Evinde küçük bir müsamahaya tahammül göstermeyen, istedikleri bir bardak suyun üç dakika gecikmesinden dolayı fırtınalar koparan nice erkekler vardır ki eteklerini öpmek için ziyaret ettikleri bazı adamların kapısında saatlerce beklerler ve nihayet kabul olunamayacaklarını öğrenince -hiddet şöyle dursun- küçük bir kızgınlık bile göstermeden güle güle geri dönerler.
Sayfa 168Kitabı okudu
Eski Türklerde dini ayinler ak ve kara olarak iki çeşitti. Aklara yaz âyini, karalara kış âyini denilirdi. Yaz âyinini idare eden akşamlara bir kısım Türk lehçelerinde "Sayın ki" yahut "Yazın ki" denmesi de bu sebeplerdendir. Kış ayinleri sıkıntılı ve sıkıcı, yaz âyinleri ise eğlenceli ve eğlendirici olurdu.
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
Acaba bizler hangi hayvanın yılında doğduk?
Nitekim Cengiz Han da bizzat domuz yılında doğmuştu (1162) ve o hayvanın kutsiyetini taşıyordu.
Sayfa 136Kitabı okudu
Hep mi şeytan:)
"Ne iyi şey bu. Erkek baştan çıkar, suç şeytanın. Kadın tepeden tırnağa kadar günaha girer, suç yine şeytanın. O halde biz boş yere yasa düzüyoruz, suç yapanları dövüyoruz, tomruğa vuruyoruz, öldürüyoruz. Bari kılavuzluk et de şu şeytanı bize yakalat. Derisini yüzelim, dişimizi, erkeğimizi suçtan kurtaralım."
Sayfa 234Kitabı okudu
İş bölümü
Cengiz'in ülkesinde erkek ve kadın en büyüğünden en küçüğüne kadar her silaha sahip olma hakkına sahipti. Silâhlarını temiz tutmayanlar, iyi korumayıp sakatlayanlar çok ağır ceza görürlerdi. Atların defterini tutmak, kontrolünü yapmak, gerektiğinde toplayıp ordu emrine vermek işi dinç ve çevik adamlara, koyunları muhafaza etmek vazifesi de harbe yaramayan kimselere verildi. Cengiz, büyük ve küçük subaylarla candan alâkadar olurdu ve "bütün subaylar her yıl beni bir defa olsun, görmelidirler," derdi.
Sizin cennetiniz de bizim uçmağımıza benziyor. Türk uluslarından birçoğu uçmaya "Ak" ve orada yaşayanlara "Akto" derler. Toprak üstünde iyi iş yapanları "Yayucu" su, uçmaya götürür. Orada bu yeni aktoya ziyafetler çekilir. Bizim inandığımız cennetin yanında süt gölü vardır. Suyu, çok tatlıdır. Sürve Dağı da oradadır, Dünyada iyi ad bırakıp uçmağa gidenler Süt Gölü'nde altın sandallarla dolaşırlar, kıyılarındaki sedefli kumsallarda gezerler. Sürve Dağı'nda da güzel kuşlar, geyikler avlarlar. Sizin de kendi cennetinizde ırmaklar, köşkler, şaraplar, aş evleri ve aşlar olduğunu söylüyorsunuz. Cehenneminiz de aşağı yukarı bizim kazırganımızı andırıyor. Yalnız bizim Türkler'in uçmağa da, kazırgana da gitmesi kolay. Sizin cennetinize veya cehenneminize gitmek hayli güç!
Reklam
Daima kanun!
İleride de görüleceği üzere o, kendinden evvel töreyi düşünürdü, en müşkül dakikalarda ve hatta ölümle karşılaştığı anlarda bile töreye itaatsizlik göstermezdi, gösteremezdi. Zaten kendisini başarıdan başarıya götüren de bu kanun severliğidir. Daima kanunu düşünmesi, Türkeli'ni kendisine itimat ettirmiş ve bu itimattan Cihangir Cengiz doğmuştur.
Sayfa 101Kitabı okudu
Cengiz'in papazla konuşması
"Anlaşılıyor ki din, nihayet bir fikirdir. Bu fikirler ya yurttan yurda geçiyor yahut her yerde aynı boyayı taşıyor. Meselâ siz, kendi din ulunuzun babasız doğduğunu söylüyorsunuz ve bunu, onun büyüklüğüne delil tutuyorsunuz. Bizim elde de böyle masallar var. Hatta benim yedi göbek yukarı atamın bile babasız doğduğu söylenir. Yine siz, insanların iyi ve kötü diye ikiye ayrılacaklarını, iyilerin öldükten sonra iyi günler göreceğini, kötülerin de ateşe atılacağını söylüyorsunuz. Bizde de buna inananlar çoktur. Naymanlar içinde yaşadığınız için elbette duydunuz, Türkler Budha'yı tanımazdan ve duymazdan çok evvel, ölümden sonra dirilmek olduğunu bilirlerdi. Nitekim ben de bunu bilirim. Bizim bildiğimize göre, bir çocuk doğduğu zaman, "Bay Ülgen" kendi oğlu "Yayık'ı" yollar. Yayık, süt gölünden bir damla alır, bununla çocuğa can verir. Sonra göze görünmez bir “Yayucu"yu bu çocuğun iyi işlerim yazmaya memur eder. Beri taraftan çok korkunç kazırganın (cehennem) kocamaz ve ölmez tanrısı "Erlik Handa" bir "Körmüz" gönderir. Bunlardan "Yayucu" çocuğun sağında, Körmüz de solunda durur. Birincisi onun ölünceye kadar yapacağı iyi işleri, ikincisi de kötü işleri azar. Çocuk büyüyüp kocar ve bir gün ölür. O vakit Körmüz, onun ruhunu kapıp yer altında bir kara taht üzerinde oturan Erlik Han'ı yanına götürür. Siz, Bay Ülgenle Erlik Han'ı birleştiriyorsunuz. Allah diyorsunuz. Yayucu gibi, Körmüz gibi yazıcılara da melek adı veriyorsunuz.
Cengiz'in dehası:
Cengiz'i cihangir yapan askeri teşkilatındaki nizamdır, intizamdır. O, ordusunu esas itibariyle onar bin kişilik kısımlara ayırmıştı. Bugünkü tâbirle birer kolordu olan bu onar bin kişilik kısımlara tümen ve kumandanlarına tümen ağası deniyordu. Tümenler binlere, binler yüzlere, yüzler ellilere, elliler beşlere veya onlara ayrılmıştı. Bunların kumandanlarına sıra ile binbaşı, yüzbaşı, elli başı, onbaşı adlarını vermişti. Bir tümenin subayları diğer tümenin subaylarına karışmazdı. Her zabit ancak kendi tümenindeki mafevkinden emir alırdı.
Er dediğin aslanın bileğine imrenir, postuna değil.
Sayfa 199Kitabı okudu
330 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.