0, tus han tabiriyle ifade edilen esas hükümdara karşı sadakati düşmanda da arıyor: Hükümdarlarına karşı ihanet ederek kendisine sığınanları idam ettiriyor.
Cengiz Han'ın kendisini semanın vekili olarak hissettiği ve şamanlık düşüncesine göre, semayı mukadderatın amiri olarak tanıdığı belli olmaktadır. O, semanın emriyle dünyanın hakimi olmuştur ve altın dizginleri elinde tutmaktadır.
Moğolların Gizli Tarihi üzerindeki çalışmalarda öncülük eden merhum hocamız Prof. Dr. Erich Haenisch, eserin Almanca tercümesine yazdığı "Önsöz"ünün sonunda şöyle diyor (1941, s. XXVI-XXVII):
"Bu kudretli adamın gösterdiği başarılarının sırrını şu uç şeyde aramalıyız: Birincisi, emsalsiz bir askeri kabiliyet ve haşmet olup, bilhassa Camuka'nın ayrılmasından sonra boyların birer birer gelerek ona tabi olmalarını gösteren sahnede canlı surette tasvir edilmiştir. İkincisi, kendi etrafındakilere karşı gösterdiği itimattır ki, onlar hizmete ait talepleriyle doğrudan doğruya Cengiz'in huzuruna çıkabiliyorlardı. Üçüncüsü de, semanın vekili olduğuna dair imanıdır.