Bu kitabı okumadan önce "Gün Olur Asra Bedel"i okumak gerekiyormuș. Kitap oradaki bir karakterin (Abutalip Kuttubayev) ölümüne kadar olan sorgulama sürecini anlatıyor... Kitabın içerisinde Cengiz Han'ın anlatıldığı kısımlar ise oldukça şahaneydi. Bir an kendimi binlerce silahlı atlının, noyanların, davulların ve savaş çığlıklarının arasındaymıș gibi hissettim.
Yüzbaşı Ergene isimli karakterin cesaretini unutmayacağım. Yaşlı köle Altın'ın ve kucağındaki bebeğin, en zor anda, müthiş bir mucizeye mazhar oluşunu da unutmayacağım. Ve tabii ki Kuttubayev'in, evinin bulunduğu tren istasyonundan geçerken demir parmaklı küçük bir kopardıman penceresinin ardında evdeșlerini son bir kez olsun görme arzusu ile heyecan içinde yakarıșını da unutmayacağım.
Cengiz Aytmatov'un olağanüstü derecede güzel kitaplarından biriydi. Gün Olur Asra Bedel'i okumadan direkt bunu okudum, ama yine de güzeldi. Tavsiye ederim.