En Beğenilen Cennet kitaplarını, en beğenilen Cennet sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Cennet yazarlarını, en beğenilen Cennet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mieko Kawakami'nin ”Memeler ve Yumurtalar” kitabını okuyup beğenmiştim. Uzun zamandır bu kitabını da okumak istiyordum. Çevrilmiş olduğunu görünce hemen okudum.
“Suyu içtiğinde kaynağını düşün.” der bir Çin atasözü. O halde kitap hakkında konuşmadan önce Kawakami'nin hayatına bir göz atalım.
Mieko Kawakami, 29 Ağustos 1976'da
Masada bütün konuşmayı televizyon yapıyordu, tıpkı bulaşık makinesi gibi emek tasarrufu sağlayan bir cihazdı ve bizi sohbet etme zorunluluğundan kurtarıyordu.
Baştan sona empati duygusuyla okuduğum ki bence psikolojik kitap olarak düşünülüp büyük-küçük herkese okutulması lazım sıradışı bu bol ödüllü eserin. Kitabı okumadım bildiğiniz bizzat yaşadım desem abartı olmaz kesinlikle.
Böylesine beni etkisi altına alan eserin konusuna gelmeden önce sizden şu soruyu cevaplandırmanızı istiyorum ; " hayatınızın herhangi bir döneminde akran zorbalığına uğradınız mı? " Benim cevabım maalesef ki evet. İlkokulda ; küçük şehirden büyük şehire geldiğimden dolayı fazlasıyla afallamıştım çok başarısızdım hatta sınıfımın en tembeliydim. Tembel teneke , tembel tavuk ... bilumum isimler takanlar bile olmuştu. Bu alaylara tepkim ise eve gidip ağlamak , tatillerde bile herkesten daha başarılı olmak için ağlaya/zırlaya hırslanıp ders çalışmak . Sonuçta başarısızlığı asla kabul edememe olgusu öyle bir yerleşti ki içime hayat felsefem oldu. İçimdeki cevher çıkmış oldu böylecr ama keşke o küçük kızın iyi niyeti , saf duyguları öldürülmeseydi , insanlara güveni zedelenmeseydi..
Japon edebiyatının önemli temsilcilerinden
Cennet eserindeki kahramanlarımız (iki küçük çocuğa ) arkadaşları tarafından yaşatılan zorbalığı , uğradıkları şiddeti okurken zaman zaman mideme kramplar girdi. Çocuklar nasıl bu kadar acımasız olabiliyor diye düşünürken şiddeti uygulayanların da ruh haline değiniyor yazar. İnanır mısınız bilmem ama onlara daha çok üzüldüm ..
Yazarın kaleminden o kadar keyif aldım ki sımsıkı takipteyim artık. En yakın zamanda
Zorbalık, akran zorbalığı, sistematik duygusal ve fiziksel şiddet.. Ne çok duyuyoruz değil mi artık bunları? Bu konuları merkezine alan dizi ve filmleri ne çok görüyoruz.. Peki bu gerçekten yeni bir şey mi? Kendini güçlü hissedenler yeni mi başladı zorbalık yapmaya? Hayır, artık sadece daha çok ifşa ediyoruz, seslerimizi daha yüksek çıkarabiliyoruz. Belki de gelişmesi bir yandan bizi korkutan teknolojinin en büyük faydalarından biridir sesimizi duyurabilmek.
.
Zorbalığa uğrayan iki öğrenciyi anlatıyor Cennet. Yaşanılanlara bu kadarı da olmaz-olmamalı demeniz gerçekleri değiştirmiyor elbette. Mieko Kawakami hem zorbayı hem kurbanı anlatıyor. Duygularla oynamadan, süslemeden, acındırmadan. Bundan sebep okuyana etkisi büyük oluyor.
.
Hepimiz maruz kalıyoruz zorbalığa hayatlarımızın bir döneminde. Bilhassa bize cennetten bir parça gibi görünen çocuklar yapıyor bunu. Ben ilkokulda harflerin bazılarını söyleyemediğim için dalga konusu oluyordum örneğin, büyüdükçe daha fiziksel ithamlar gelmeye başladı.. Kilo gibi.. Sonra medeni hal, şimdi de annelik.. Zorbalık sınırsız maske barındırıyor içinde. Bazen Cennet’te olduğu gibi yumruklar konuşuyor bazen de uzun uzun yüzüne bakılmakla yetiniliyor. Bir mesaj geliyor, yaranız deşiliyor, hep ‘ay canım senin iyiliğini düşünüyorum biliyorsun’a sığınılıyor.
Koskoca bir Hayır’ı yüzlerine fırlatmak ise belki de güzel bir yol oluyor..
.
Cennet 184 sayfalık bir kitap. Hissettirdikleri daha uzun sürüyor. Okumanızı isterim..
.
Sinan Ceylan çevirisi, Geray Gençer kapak tasarımıyla ~
CennetMieko Kawakami · Doğan Kitap · 2023139 okunma