You can find Ceylanın Büyüttüğü Çocuk books, Ceylanın Büyüttüğü Çocuk quotes and quotes, Ceylanın Büyüttüğü Çocuk authors, Ceylanın Büyüttüğü Çocuk reviews and reviews on 1000Kitap.
Kitapta bir insan oğlunun tek başına ve sadece başında bir ceylan ve o ceylanı annesi olarak bilmesiyle başlar. Hayy bin Yakzan adlı genç ceylan annesi ölünce bilimsel araştırmalara geçmesi ve tek başına olmasına rağmen ayaklarının üzerinde durması en çok hoşuma giden taraftı. Hayy bin Yakzan insanlar hakkında hiç bir şey bilmiyordu. Ama bilimsel araştırmaları sayesinde bir yaratıcının varlığını anlamış ve o yaratıcınında hiç bir şekilde görünmediğini sezmiştir. Genç bir delikanlı olduğunda insan arkadaşı olmuş ve konuşmayı öğrenmiştir. hikayenin sonunun böyle olacağını tahmin etmemiştim ama çok beğendiğimi dile getirmeliyim.
Evdekiler bu diziyi izliyorlar. Bende denk geldikçe biraz bakıyorum. Eğrisi doğrusu bir tutmayan Fox Tv'de çıkan güzel bir filme benziyor. Bu diziyi biraz izledim ve anlatım şekli aklıma önceden okuduğum
Hay Bin Yakzan kitabını getirdi. Bu iki de ana karakterlerin teması anlam arayışı. Anlamı ararken hak yolunda hayatı tecrübe ediyorlar. Hak yolunda giderken neyin eğri neyin doğru olduğunu tecrübe ediyorlar. Mesela Amak-ı Hayal'de hayatı sorgulayan bir genç mezarlıkta bir dervişle tanışıyor. Dervişin muhabbetleri, öğütleri gencin kafasında ki sorulara cevap oluyor. Hayy Bin Yakzan kitabında annesi tarafından bebekken ırmağa salınan çocuk geyikleri elinde büyüyor. Ergenlik yaşa gelince kendindeki farklılıkla kendisini yetiştirenler arasında ki farklılığı sorguluyor. Bunda da hak yolunda tecrübe ediniyor. Aslında hayatımız sorgu sual. Her gün çeşitli şeyler tecrübe ediniyoruz. Kızıl Goncalar dizisi hem isminin manedarlığıyla hemde konusuyla güzel bir şeye benziyor ama Fox TV gibi oynak kanalda çıkıyor.
""Zira şüphe duymayan sorgulamaz, sorgulamayan görmez, görmeyen kişi ise kör ve şaşkın kalmaya mahkûmdur."" Ardından şu beyti eklemektedir:
Gördüğüne tutun, işittiğini terk et.
Güneş varken Zühal'e ne hacet."
"İrade ve riyâzet belli bir hadde ulaştıktan sonra gerçeğin parıldayan nûrunun âdeta şimşekler gibi bir anda çakıp bir anda yok olduğunu görecektir, bu pek lezizdir.
Yıldızlara ve gökyüzüne baktı. Hepsinin muntazam hareketlerle düzenli bir yol izlediklerini, berrak ve parlak, değişim ve bozulmadansa uzak olduklarını gördü.
"Hiç şüphesiz insan bozulmaya tabi cisimler cümlesindendir, yine de tüm noksanları onun cisimlerin ötesinde, bozulmaya tabi olmayan bir öze sahip olmasına engel değildir."
Sayfa 71 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu