Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ceza Sömürgesi

Franz Kafka

Ceza Sömürgesi Sözleri ve Alıntıları

Ceza Sömürgesi sözleri ve alıntılarını, Ceza Sömürgesi kitap alıntılarını, Ceza Sömürgesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çözebilirseniz çözün insan varlığının bilmecelerini!
Sayfa 113 - Toplumsal Dönüşüm YayınlarıKitabı okudu
Kafka, "Yazmak, dua etmek gibi bir şey benim için" diyor günlüğünde; fakat sonradan, dostu Max Brod'a ölüm döşeğinde yazdığı mektupta, bütün eserlerinin yakılmasını vasiyet ediyor. (...) Bunun sebebini, onu bir türlü rahat bırakmayan hiçlik duygusunda aramak gerek. (Önsöz)
Reklam
Hiçbir olasılığa hiçbir zaman tam hazır değil, ama bundan ötürü kendisini kınayamıyor bile; her an hazır olmamız için böylesine aman vermeden direten bu hayatta, kişi kendisini hazırlayacak zamanı bulabilir mi ki?
"Ne büyük çaba sağ kalmak! Anıt dikmek bile bu denli güç istemez." 09.03.1914
İhanet! İhanet! Kapı zilinin yanlış bir işaretine cevap verildi mi bir kez, iş işten geçmiştir, düzeltilemez artık, düzeltilemez.
Robinson Crusoe, rahat isteğinden ya da ürkeklikten, korkudan, bilgisizlikten ya da özlemden dolayı, adasının en yüksek, daha doğrusu en görünür yerinden ayrılmasaydı, çok geçmeden yok olur giderdi; ama geçen gemilere, onların zayıf teleskoplarına hiç mi hiç aldırmadan, bütün adayı araştırmaya, onun tadını çıkarmaya koyulduğu için sağ kalmayı becerebildi; sonunda, mantıkça, kaçınılmaz bir nedensellik zincirinin yardımıyla, bulundu da.
Reklam
Eskiden, anıtsal bir kümenin parçasıydı. (...) Küme çoktan dağıldı, hiç olmazsa kendisi ayrıldı ondan, şimdi hayatta kendi yolunu bir başına açıyor. Eski iç çağrısı bile yok artık, önceleri neyi temsil ettiğini bile unutmuş.
"Yahudilerle benim aramda ortak ne var ki? Benim kendi kendimle ortak bir şeyim yok doğru dürüst; bir köşeye çekilerek sessiz dursam yeridir, soluk aldığıma şükredip." 08.01.1914
"Düş kur da ağla, zavallı insan soyu, yolu bulamazsın, yitirdin onu. Yazık! diye karşılarsın geceyi, Yazık! diye gündüzü. İstediğim, sakınmak yalnız bu ellerden, bana doğru uzanan, güçsüz gövdemi çekmek için derinlere." 19.07.1916
"Üç mektup gelmişti. Üçüncüsüne karşı koyamadım. Gücümün yettiğince seviyorum onu; ama bu sevgi, korku ve kendi kendini suçlamalar altında boğulasıya gömülü." 14.08.1913
Reklam
Günlükten seçmeler
Flaubert'in mektuplarında okudum: "Romanım, asıldığım kayadır; dünyada neler olup bittiğinden haberim bile yok." - 9 Mayıs'ta kendim için yazdığım gibi.- 06.06.1912
Kimi, güneşi göstererek acıların varlığını yadsır; o, acıları göstererek güneşin varlığını yadsıyor.
[ Bunlar şey değil mi? "Bizim vergimizle o kadar para kazanıyor, tabii ki dediğimizi yapacak." diyen, öfkesini kontrol edemeyince bıçakla boğazdan bir makas alan, yumruğuyla kendini günlüğe yazdıran, yorgun hekimlerimize istirahat(!) izni verdiren, canı sıkıldı mı "bir şikayet edeyim" diyen çok saygıdeğer vatandaşlarımız? ] Ve geldiler, hastanın ailesi, köyün ihtiyarları...üzerimdeki elbiseyi soydular; başlarında öğretmenleri bulunan bir okul korosu da, evin önünde, basit bir havaya uyarak şu şarkıyı söylüyordu: Soyun esvabını, bizleri iyi etsin Söz dinlemezse, öldürün gitsin Cerrahtan başka nedir ki o Cerrahtan başka nedir ki o
Sayfa 84 - Toplumsal Dönüşüm YayınlarıKitabı okudu
Bir an bile diri olduğuma içten inanamadım, şimdiye kadar. Bana öyle geliyor ki, vaktiyle gerçekti çevremde gördüklerim; şimdi uça uça uzaklaşıyorlar. Benim aziz efendim, eşyayı, bana görünmeden önceki haliyle şöyle bir görüvermek özlemi var içimde. Onların vaktiyle durgun ve güzel olduklarını hissediyorum. Öyle olması lazım; çünkü insanların sık sık bundan bahsettiklerini duyuyorum; her şey durgun ve güzelmiş o zamanlar."
Sayfa 75 - Toplumsal Dönüşüm YayınlarıKitabı okudu
Özce değişken ve toz gibi kararsız olan insan tabiatı, sınırlamanın hiçbir çeşidine dayanamaz, kendi kendini bağlarsa, çok geçmeden bağlarını çılgınca koparmaya başlar, önündeki seti, bağları, hatta kendi kendisini parçalayıncaya kadar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.