Franz Kafka 1883 yılında doğduğunda, 12 yıllık yeni kurulmuş bir devletti Almanya. Bu yüzden Franz Kafka Alman Edebiyatının başlangıcı yani sıfır noktası sayılır. Almanya o yıllarda yeni yeni sömürgeler bulmaya çalışıyor, insanlar eziliyordu. Bunu Kafka'nın bu kitabındaki tüm hikayelerde görmekteyiz. Kesif bir karamsarlığın hakim olduğu, hikayelerin çoğunda baş karakterlerin öldüğünü görüyoruz. Edebiyatçılar Kafka'nın babası tarafından sürekli olarak yargılanmasının ve hiçbir zaman anlaşamamış olmasının da hikayelerde otoriteye bir başkaldırı, otoriteyi kötüleyiş tarzında çıktığını savunurlar.
Kitabın ismi olan Ceza Sömürgesi hikayesinde ise insanlara işkencenin ve insanları öldürmenin bile bütün incelikleri (!) övülerek bir makine tarafından yapıldığını görüyoruz. Fakat o makine en sonunda onu yapanların da sonunu getiriyor hem de "adil ol" yazısıyla, bunun da yazarın gerçek hayatta etkisinin bulunamadığı olaylara hikayesi ile bir tür cevap verme şekli olarak görebiliriz.
Ayrıca kitabın sonunda Kafka'nın günlüklerinden de seçmelerin olması hayatını kitaplarıyla bağdaştırma konusunda bize destek sağlıyor. Kafka'yı okumak isteyenlerin bu kitaptan başlaması bu serüveni devam ettirebilmek adına faydalı olacaktır.