Ceza Sömürgesi
Franz KafkaCeza Sömürgesi Reviews
You can find Ceza Sömürgesi reviews, Ceza Sömürgesi book reviews, Ceza Sömürgesi ratings on 1000Kitap.Score
7.4Out of 10
Kafka'nın, her satırda Kafka tarafından yazıldığını hissettirdiği, anlamlı bir hikaye. Eminim, çok çeşitli altmetinleri de vardır ve daha fazla düşünülürse benim şu an aklıma gelecek olanlardan daha manalı anlamlar da çıkarılabilir ama kısaca yazmak daha makul geliyor.
Eski bir sistem, bir ceza, aslında bir işkence sistemi. Yeni komutan (başkomutan), bu sistemi yeniletmiyor ve yaygınlaşmasını önlüyor. Ancak kaldıramıyor. Bu sistem hakkındaki fikirlerini araştırıp bir özet-rapor yazması için bir gazeteciyi gezgin olarak ceza sömürgesi/kolonisine yolluyor.
Gazeteci, oradaki subayın anlatımının daha ilk anlarında bu işkence aletinin insanî bir şey olmadığını fark ediyor ve fikirleri de buna göre şekilleniyor. Subay ne yapsa da kendisinin hala destekçisi olduğu bu ceza sistemini kabul ettiremeyeceğini görüyor ve sisteme kendisini bağlayıp intihar ediyor.
Genel olarak insanların en zalimce fikirlere dahi nasıl körü körüne bağlanıp bunların doğru olabileceklerini düşündükleri, bize insanlık suçu gelen bir olayın bir başkası tarafından nasıl çok normal ve olması gerekenmiş gibi algılanabileceği anlatılmış.
Kitap kısa sürede bitirilebilir. İçerik olarak da Kafka kalitesinde, iyi bir kitap. Bu kitabı okurken Zweig ve Kafka aynı dönemde yazıyor olsalardı ne olurdu ve Kafka İkinci Dünya Savaşı'nı da görseydi neler yazardı diye düşünmeden edemedim.
Ceza kolonisi olarak adlandırılan bir adada, bir subayın, eski komutanından miras bir aldığı aletle, emrinde görev yapan askerlerin askeri düzene aykırı hareket ettiklerinde önce vücutlarına işledikleri suçların özeti yazılıp sonra da mahkûmların idam edilmesi anlatılmaktadır. Bu idam şeklini incelemesi için de diğer ülkelerden bir yabancı adaya
40 syf.
·
Not rated
Ceza sömürgesi adlı eserinde Franz Kafka İnsanların ufak basit suçlar karşısında almış oldukları büyük zalim cezaları dile getirmiş.
Zalim bir komutanın ortaya çıkardığı korkunç işkence ve idam makinesiyle suçlu adı altında çoğu zaman suçlarının ne olduğunu bile bilmeyen bireyleri bu makine yardımıyla cezalandırıyor.Komutanın ölümüyle bu makinenin görevini yerine getiren yardımcısı bu döngüyü kendisi devir alır bu işi tutkuyla büyük bir bağlılıka yapar lakin ölen komutanın yerine gelen yeni komutan bu durumu doğru bulmaz insan haklarına aykırı oduğunu düşünür ortadan kaldırmak ister ama bunu doğrudan yapamayacağını bildiği için bu idam makinesini işlerken görüp incelemesi ve bu durumu kaldırmak için desteklenmesi adına bir gözlemci atar ve olaylar başlar.
Kafka eserinde kötülüğü savunanların karşısında korktukları için buna göz yuman bireylerin çaresizliği kadar bu durumu benimseyip idamları seyir haline getirerek halka eğlence adı altında yaşamda bunu normal bir durum olarak göstermeye çalışan kesimide konu edinir bu durumun yıkılması zor görünsede her sömürge bir gün son bulmaya mahkumdur .
Eser yalın basit bir dille yazılmış.Sayfa sayısı ve akıcılığı sayesinde bir çırpıda biten bir eser sayfa sayısı az olmasına rağmen her bir sayfa tüm dönemlerde ceza sömürgesinin tek bir zamana ait olmadığını her dönemin her toplumun kendine özgü ceza sömürgesinin olduğunu gözler önüne seriyor.
Paslanmış Adalet
Kafka okuyanlar bilir , Kafka’nın kalemi onun en güçlü silahıdır .Cezalandırılan bir insan düşünün ama adil şekilde yargılanmamış , hatta ve hatta neden ceza aldığını bile bilmiyor . Buna karşılık insan hayatına değer vermeyen bu acımazsız , insanlık dışı ölüm yöntemini sonuna kadar savunan bir subay var ; işine ölesiyle bağlı o dereceki eğer bir gün bu acımasız ve adaletsiz yöntem yürürlükten kaldırırlarsa kendi hayatını feda edecek kadar bağlanmış. Gezgin ve subay birbirinden farklı düşününen iki insan ve mahkum edilmiş olan insanın uzun öyküsünü yazarken adalet çarklarının nasıl bozulduğu gözler önüne sermiş Kafka.
40 syf.
9/10 puan verdi
Kitabı anlayabilmek ve olanları özümseyebilmek adına öncelikle Şeytan Adası hakkında fikir sahibi olunması gerektiğini düşünüyorum. Kitabin yazıldığı dönemde Avrupalıların mahkumlara, hükümlülere yaptıkları yazarı da çileden çıkarmış olmalı ki böyle bir eser ile gözlemlediklerini hikayeleştirme isteği duymuş. Şu dönemlerde adalet, insan hakları, masumiyet karineleri vb. konularda herkese parmak sallayan Avrupanın karanlık yüzüne bu eserde de vakıf oluyoruz.
Öyküde özellikle, insanların makinenin çalışmasını heyecanla bir gösteri edasında izlemeleri çok korkunçtu. Bununla birlikte çocuklara izleme konusunda öncelik vermeleri...