"Alıp başını gitmek" diyorlar. Dünyada gidilecek bir yer var mı, kaldı mı? Her yer ve herkes birbirine benziyor. Hep aynı şey, hep aynı şey. Çözüm: Ya unutmak, ya kaybolmak.
Böyle tahliller yapmasam olmuyor sanki. Bunu bize kim öğretiyor? Nerden kapıyoruz bu ukalalığı? Kitaplardandır, kitaplardan. Benim gibiler hayattan bir şey anlamaz, kitaplardan anlar.
"Her yana bir ıssızlık çöküyor. Güneş gidiyor, kuşlar göçüyor, yapraklar dökülüyor, çiçekler boyun büküyor.
Göç zamanı. Yani ayrılık. Her ayrılıkta iç burkan bir şey var."
"Alıp başını gitmek" diyorlar. Dünyada gidilecek bir yer var mı, kaldı mı? Her yer ve herkes birbirine benziyor. Hep aynı şey, hep aynı şey. Çözüm: Ya unutmak, ya kaybolmak.
Büyük bir şaşkınlık döneminden geçiyoruz. Her an, her köşede öyle şeyler oluyor ki şaşkınlıktan küçük dilimizi yutuyoruz. Bu altüst oluş, bu fırtına daha ne kadar sürecek.
"Her şey mümkün" denilen bir dönem başladı da bizim haberimiz yok galiba.