İlk görüşte aşka inanır mısınız? Peki neden inanırsınız sizi birden kendisine çektiği için mi? Aranızda bir enerji hissettiğiniz için mi? İlk görüşte aşk dediğimde bir insanın bir insana olan gönül düşürmesi değil de bir nesneye aşık olmasını ele alalım mesela. Biz okurlar raflarda göz göze geldiğimiz bir kitaptan etkilenmez miyiz hemen ona sahip olmak okumak, sindirmek ve kütüphanemizin en güzel köşesine koymak istemez miyiz? Arnie de böyle bir aşka vurgun ama onu böyle bitap düşüren nefesini kesen bir araba. Öyle sıradan bir araba değil elbette, Christine sonbahar kırmızısı "Plymputh Fury" 58 model bir araba.
"O arabayı görünce birden beni çektiğini hissettim... Bunu kendime bile doğru dürüst açıklayamıyorum ama onu çok daha iyi hale getireceğimi anladım." s.30
"Evet... Aslında onarmak kişiselliği olmayan bir şey. İnsan masaları, işlemleri, öyle şeyleri onarır. İşlemeyen çim makinesini onarırsın. Ve sıradan arabaları." (...) "Onun sıradan bir araba olmadığını düşünüyorum. Neden öyle düşündüğümü bilemiyorum... Yine de buna inanıyorum işte" s.31
Arnie bebeğim, Christine senin aklını başından almış, aşık olan bir insan artık farklıdır; aynı deli olmak gibi sen hariç çevrendeki herkes aklının uçtuğunun farkındadır. Peki bu aşk seni ve çevreni yavaş yavaş sömürüyor onların hayatlarından kısıp kendi hayatına katıyor ve güçleniyorsa? İşte bu aşk tehlikelidir, dikkatli ol Arnie uzak dur ondan!