Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çiçeklerin Kültürü

Jack Goody

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Çiçeklerin kokusu açıkça onların ilk kullanımlarının önemli bir özelliğiydi, bu kokuları daha uzun bir süre muhafaza etmek ve onları kozmetik amaçlar için, erkeklerden ziyade, kadınlar için mevcut kılmak üzere parfümler imal edildi. Öte yandan, bu kullanım aynı zamanda dinseldi, “parfüm” sözcüğü “duman yoluyla” anlamına gelen Latince -Per fumum- deyiminden türetilmiştir ve yukarıdaki tanrılarla iletişim kurma, hatta duaları ulaştırma anlamı içeriyordu.
Lavanta gerçek âşıklar içindir... Biberiye hatırlama demektir... Adaçayı yaşama gücü demektir... Rezene dalkavuklar içindir... Menekşe sadakat demektir... Kekik beni denemek içindir... Gül bana hâkim olmak içindir... Zambak çiçekleri nezaket demektir... Karanfil zarafet demektir... Kadifeçiçeği evlilik demektir... Penniriall aşkınızın izidir... Çuhaçiçeği nasihat istemektir...
Reklam
çook güzelllll.
“Bengal Körfezi’ndeki Andaman Adaları’nda yaşayan avcı toplayıcı bir topluluğun bile yabani çiçeklere yönelik büyük bir ilgisinin olduğu görülür. Bu topluluk içinde saha araştırması yapan Radcliffe Brown’un yazdığına göre, buradaki genç kızlar ergenliğe eriştiklerinde, onlara ilk isim olarak o dönemde çiçek açmış olan bir ağacın ya da bitkinin adı verilir. Bu ağaçların ve bitkilerin çiçek açması olgunlaşması yıl içinde belli bir sıra izler ve oradaki insanlar her bir farklı mevsimi o mevsimde çiçek açan belli bir türe göre tanımlarlar. Bu amaç için seçilmiş olanların hepsinin, bal üretilen çiçekleri vardır. Her biri, bala özel bir lezzet veren kendine has kokuya sahiptir. Bu farklı kokuların bazıları çok güçlüdür; Sterculia adı verilen bir tür çiçek açtığında, kokusundan kaçmak neredeyse imkansızdır. Ama ister zayıf ister güçlü olsunlar, bunlar yılı belli dönemlere ayırır. Aslında bu insanların takvimi bir kokular takvimidir; her bir çiçek döneminin kendine özgü bir üretici gücü vardır ve koku bunu tanıtan işarettir. Genç bir kız ergenliğe eriştiğinde, yerliler onun, çiçeği olgunlaştıran aynı doğal güçlerin etkisiyle çiçek açtığını düşünürler; böylece ona o çiçeğin adı verilir ve kız doğum yaptıktan sonra bu ad artık kullanılmaz.”
Bali, çiçekler ve evlilik
“Geleneksel evlilik töreni için gelin bir prenses gibi giydirilir, siyah bluzu çiçeklerle süslenir; gümüşten ya da çiçeklerden yapılma üç gerdanlık takar. Damat da açan çiçeklerle bezenir; kemerine kocaman, çiçeklerle kaplı bir kris takılır; bu bilinçli olarak erkeklik organını sembolize eder. Ayakları gelin tarafından çiçekli suyla yıkanır; gelin damada göstermek zorunda olduğu saygının bir işaretidir bu.”
nahif bir çelişki
Gül, cenazelerde yaygın bir biçimde kullanılmasına rağmen, Roma'da "bir zevk düşkünlüğü ve sefahat sembolü" haline gelmiş olduğu için kısmi bir yok oluş yaşadı. Cenaze bağlamında bile bir gösteriş öğesi, daha iyi değerlendirilebilecek bir kaynağın israfı olarak görülüp eleştirilmekten kurtulamamıştı. Jerome, başka kocaların karılarının tabutları üzerine koydukları menekşeler (violas), güller ve zambaklarla, Pammachius'un Paulina'nın anısını onurlandırmak üzere yaptığı hayır işleri arasındaki karşıtlığın altını çizmişti." Buradaki ahlak dersi açıktı: Böyle müsrif harcamalar yapacağınıza, onları kilise aracıliğıyla başkalarına veriniz. Clement'in çiçeklerin kullanımına tamamen karşı olduğu söylenemez; ama onlar sadece gereksinimler için kullanılmalı, lüks uğruna heba edilmemelidir; gereksinimler sağlıkla ilgili olduğu için, çiçeklerin tedavi amaçlı kullanımı teşvik edilmelidir." Çiçeklerden açık havada çimenliklerde keyif alınabilir; ama kapalı mekânlarda çelenk giymek "ince düşünceli insanların" yapacağı şey değildir." Dolayısıyla çiçeklerden yapılma taçlar doğal değildiler ve bir lüks olarak görülüyorlardı; ama hepsinden ziyade putlarla özdeşleştiriliyorlardı ve evlerin içine sokulmamalıydılar. Öte yandan, ölüleri ve tanrısal varlıkları etkileme aracı olarak reddedilen çiçeklerin, süsleme amaçlı kullanılmaları kabul edilebilirdi.
Sayfa 140 - Ayrıntı Yayınları, Ağır Kitaplar, Cağaloğlu, İstanbul.Kitabı okudu
Shakespeare
“Sen çürümüş bir ağacı buduyorsun… O ağacın tek bir çiçek bile açabilecek hali yok. Shakespeare,  As You Like It)”
Reklam
Çiçeklerin kokusu açıkça onların ilk kullanımlarının önemli bir özelliğiydi; bu kokuları daha uzun bir süre muhafaza etmek ve onları kozmetik amaçlar için, erkeklerden ziyade kadınlar için mevcut kılmak üzere parfümler imal edildi. Öte yandan, bu kullanım aynı zamanda dinseldi; “parfüm” sözcüğü “duman yoluyla” anlamına gelen Latince ‘per fumum’ deyiminden türetilmiştir ve yukarıdaki tanrılarla iletişim kurma, hatta duaları ulaştırma anlamı içeriyordu
Sayfa 65 - ayrıntıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.