“Tüm duyumlar gibi ağrı da ruhun içine girmeye yarayan bir kapıdır,” demişti ona. “Ne hissettiğini ve neyi hissetmek istemediğini sor kendine. Dikkatini bedenine ver. Buna odaklanırsan, ağrının değiştiğini ve içinde bir şeyin açıldığını göreceksin ama aklının sana rahat vermeyeceği konusunda uyarmalıyım seni, düşüncelerle, hayallerle, anılarla senin dikkatini dağıtmaya çalışacaktır; çünkü o nevrozun içerisinde kendi rahatı yerindedir ...”