Cinselliğimiz Var!

Kolektif

Cinselliğimiz Var! Posts

You can find Cinselliğimiz Var! books, Cinselliğimiz Var! quotes and quotes, Cinselliğimiz Var! authors, Cinselliğimiz Var! reviews and reviews on 1000Kitap.
Kadının alabileceği cinsel zevk klitorisle sınırlı değildir. Kadın bedeninin hemen hemen tamamı (omuzlar, boyun, göğüsler) cinsel olarak uyarılabilir.
Türkiye’de 2005 yılına kadar geçerli olan ceza kanununda kadınların bedenleri ve cinsellikleri kendilerine değil, babalarına, eşlerine, hatta topluma ait görülüyordu. Kadınlara karşı bir suç işlendiğinde verilen ceza suça göre değil, kadının evli veya bekar olmasına, bakire olup olmamasına göre değişiyordu. Tecavüze uğramış bekar bir kadın tecavüzcüsüyle evlenirse (evlendirilirse), tecavüzcü ceza almıyordu.
Reklam
Erkek egemen toplumlarda kadınların cinselliklerini erkeklerden şu ya da bu şekilde farklı yaşamaları gerektiği savunulur. Erkekler için doğal sayılan birçok davranış, kadınlara yasaklanır. Toplum tarafından uydurulmuş bir takım yanlış inanışlarla, kadınların cinsel yaşamları kısıtlanır. Kadınların daima eşlerinin isteklerine karşılık vermeleri ve bunun dışında hiçbir cinsel istek veya davranışlarının olmaması beklenir.Kadınların cinsellikleri üzerindeki kısıtlamalar aslında toplumun kadınları baskı altında tutmak için kullandığı araçlardan biridir.
Kadınlar zaman zaman cinselliği, erkeklerden farklı olarak korkuyla iç içe yaşayabiliyor. Örneğin cinsel tacize uğramış bir kadının, bu olayı düşünüp değerlendirmeden, yaşadıklarını atlatmadan cinsellikten zevk alabilecek duruma gelmesi kolay değil. Bu durum elbette ki kadının suçu değil. Toplumda cinsel taciz, tecavüz ve cinsel şiddetin cezasız kalmasıdır.
Çocuklara bedenlerinin kendilerine ait olduğunu öğretmeli ve bedensel sınırlarını tanımaları ve korumaları konusunda destek olmalıyız. Örneğin, bir çocuğu istemediği kişileri öpmeye zorlamamak onun bedensel sınırlarına saygı göstermektir. Cinsel taciz, kız çocuklar kadar erkek çocuklar için de bir tehlikedir.
Tacize uğrayan pek çok kadın bunu açıklayamıyor ve taciz edildiği için kendini suçluyor. Oysa suçlu olan tacize uğrayan değil, taciz edendir. Kadınların bu konuda seslerini yükseltmeleri çok önemli. Çünkü suskunluğumuzu gören tacizci erkekler, cezasız kalacağını düşünerek tacize devam ediyorlar.
Reklam
Tecavüz, cinsel taciz, evlilik içi tecavüz, çocukların cinsel istismarı, kaçırma, zorla alıkoyma, namus adına gerçekleştirilen saldırı ve cinayetler, zorla evlendirme ve bekâret kontrolleri cinsel suçtur.
Türkiye’de 2005 yılına kadar geçerli olan ceza kanununda kadınların bedenleri ve cinsellikleri kendilerine değil, babalarına, eşlerine, hatta topluma ait görülüyordu. Kadınlara karşı bir suç işlendiğinde verilen ceza suça göre değil, kadının evli veya bekâr olmasına, bâkire olup olmamasına göre değişiyordu. Tecavüze uğramış bekâr bir kadın tecavüzcüsüyle evlenirse (evlendirilirse), tecavüzcü ceza almıyordu.
Bizimki gibi erkeklerin egemen olduğu toplumlarda, kadınların cinselliğini baskı altında tutup kontrol etmek için “namus, edep, töre” gibi kavramlar kullanılır. Ama ceza kanunumuzda bu tür kavramlar yok. Çünkü bunlar kadınlara karşı işlenen suçları açıklamak için bir sebep olamaz. Cinsel suçlara verilen cezalar “namus” gibi bahanelerle hafifletilmez.
Tecavüz yani kişiyi istemediği cinsel ilişkiye zorlamak bir suçtur. Evli eş olması bu suçu hafifletmez.
52 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.