Okurken beni çok yoran bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Mesela ilk makalede şöyle bir cümle vardı. "Kendiliğinden düşünme yetisi olan müdrike muhayyilenin terkibine göre kendi saf kavramlarını üretir ve malzemeyi tutar."
Yani bilimsel makale yazıyorum diye bu kadar kasmanın ve anlaşılmaz olmanın anlamını hiç çözememişimdir zaten. İşk makale böyle olunca ağırlaşıyor kitap. Aslında Kant, Freud, Kristeva, Butler gibi düşünürlerin cinsiyet bakışının yanı sıra, aklın cinsiyetini sorgulayan, beden, aile, şiddet, islam ve feminizm, özgürlük... olgularına değinen bir çok makale yer alıyor. Yazarların hepsi akademisyen. Ama beni heyecanlandırmadı diyebilirim. Yine de birşeyler öğrendim bence :)