Usta elinden çıkma Çıplak Zebra, çizgileri olmayan bir zebranın kendini keşfetme yolculuğuna çıkışını, gerçek çıplaklığın ne olduğunu kavrayışını şenlikli ortamında, oldukça eğlenceli bir biçimde aktarıyor.
Zebraları bilirsiniz, hani şu atların çizgili pijama giymiş olanları... İşte kahramanımız Arbez de bir zebra ama onun çizgileri yok, bu nedenle kafası biraz karışık. Çıplaklığı konusunda yapılan şakalardan sıkıldıkça uzaklara gitmeyi düşlüyor, işin gerçeği merak da ediyor oraları. Ama içinde yaşadığı kocaman düzlükte ailesi ve dostlarıyla da harika vakit geçiriyor. Nasıl geçirmesin ki, bakın bizim Arbez kimlerle arkadaşlık ediyor: Gözleri açık unutulmuş birer musluğa benzeyen Islak Merdiven, yükseklik korkusu olan Soytarı Sincap, kırmızı fil Fingo, karmakarışık konuşan Kıskıs, görmüş geçirmiş büyükbaba Çamkökü... Daha ne olsun! (Laf aramızda, bu saydıklarımız yalnızca birkaçı.)
Dostluk güzel şey de, Arbez'in aklına uzaklar düştü bir kere. Yeryüzünü tanıma arzusuna nasıl dur denir ki? Gün gelir, acı ot yemekten değil acı söz duymaktan korkan Arbez, büyük bir kararlılıkla yollara düşer. Bakalım bu yolculuk ona çizgilerini verecek mi? Peki sizce gerçek çıplaklık nedir? Çizgilerinizin olmaması mı, bir dostun sizi unutması mı? Yoksa etrafımızdakilerin bize giydirdiği giysiler midir bizi çıplak yapan? Gelin Arbez'in bize fısıldadıklarına kulak kesilelim!
(Tanıtım Bülteninden)