Çizmeli Kedi sözleri ve alıntılarını, Çizmeli Kedi kitap alıntılarını, Çizmeli Kedi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ç.KEDİ
Bir kedi fareden başka şey tutamaz mı?
İSMAİL
Amacım seni kırmak değildi.
Ç.KEDİ
O zaman kırmayın efendim.Efendim benim bazı planlarım var. Bana güveniniz var mı?
İSMAİL
Tabiki dünyada senden başka kimsem kalmadığına göre….
Ç.KEDİ
Güzel.Önce kendimizden başlamamız gerekiyor. Efendim benim bir çift çizmeye ihtiyacım var. Ne kadar paramız var?
İSMAİL
225 lira.
Ç.KEDİ
Bu kadarı yeterli.
DIŞ SES
Sevgili çocuklarım beni iyi dinleyin.En büyük oğluma değirmeni veriyorum. Veriyorum ki bu değirmen muntazaman,gayretle çalışsın. Bu değirmeni benim babamın büyük babasının babasından aldığı gibi, o da çocuklarına devretsin. İkinci oğlum Ahmede gelince şehre un çuvallarını taşıyan, hatta padişahın sarayına bile un götüren sadık ve hayırlı eşeğimi bırakıyorum. Herhalde kardeşi Mehmede sadakatle yardım edecektir.
Ve şimdi dikkkkkkaaaaaaaaattttt. Şimdi mirasın en kıymetlisi geliyor.Üçüncü ve en ufak oğluma da kedimizi bırakıyorum.
"HERKES GÜLER"
DIŞ SES
Ama verdiğim bu şeye hürmetsizlik etmeyin, dalga geçtiğinizi görmeyeyim.
AHMET
İçimizde en iyi parçaya sahip olduğu için kardeşimizi tebrik etmeliyiz.
AYAKKABICI
Anlayamadım.Size nasıl yardım edebilirim.Çizmelerin hangisini beğendiniz?
İSMAİL
Çizmeler benim için değil.
AYAKKABICI
Ya kimin için?
Ç.KEDİ
Benim için.
AYAKKABICI
Ne!Bir kedi, sizin için mi?Şakayı çok seviyorsunuz galiba.
Ç.KEDİ
Hayır şaka yapmıyorum.
AYAKKABICI
Tabi peki olabilir. Bir insandan ne farkı var sanki….Buyrun beğendiniz model hangisiyse söyleyin.
The years went by. The miller grew old and died. His sons decided to divide their father's things among themselves. That was easy: he had almost nothing to leave to his sons. Only his mill, his donkey and his cat.
"I'm going to take the mill," said the miller's oldest son.
"I'm going to take the donkey," said the second.
"And what about me?" asked the youngest son.
"You? You can take the cat," laughed his brothers.
The young fellow was very much upset. He went out of the house and sat down on the bench.