Çocuklar İçin Nasreddin Hoca Fıkraları

Nasreddin Hoca

En Eski Çocuklar İçin Nasreddin Hoca Fıkraları Sözleri ve Alıntıları

En Eski Çocuklar İçin Nasreddin Hoca Fıkraları sözleri ve alıntılarını, en eski Çocuklar İçin Nasreddin Hoca Fıkraları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir gün Nasreddin hoca evde yalnızmış. Ocağı yakacak olmuş. Üflemiş , üflemiş, yanmıyor. Hemen üst kata çıkmış, yatak odasından karısının hotozunu alıp başına takmış. Gelip ‘Püf!’ demesiyle Ocak alev almış. Hoca başını iki yana sallayarak gülümsemiş. ‘Anlamıştım!’ Demiş. ‘Ocak da bizim hatundan korkuyor.!’
Adam Olmanın yolu Bir gün Nasreddin Hoca'ya: "Adam olmanın yolu nedir?" diye sormuşlar. "Kulak!" demiş. "Bilenler konuşurken can kulağıyla dinlemeli. Kendi söylediği sözü de kulağı işitmeli."
Sayfa 50 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir gün Nasreddin Hoca oğluyla birlikte yakınlardaki bir köye gidecekmiş. Oğluna eşeğine bindirmiş, kendi yayan yürümeye başlamış. Yanlarından geçen birileri onu yerde, oğlunu eşeğin üstünde görünce fısıldaşmışlar: “Hey gibi zamane gençleri! Şuna bak! Kendi eşeğin üstüne kurulmuş, ihtiyar babasını yayan yürütüyor..“ Bunu duyan oğlu, “Baba! Ben sana söyledim!“ demiş. “Haydi, inatçılık etme, bin şu eşeğe! Senin yüzünden bana söz geliyor!..“ Hoca eşeğe binmiş, oğlu yürümeye başlamış. Biraz gitmişler, bir tanıdık bu kez Hoca'ya çıkışmış: “Ayol! Senin kemiklerin kartlaşmış. Üstelik geldin gidiyorsun! Bu taze fidanı bu kadar ezmek doğru mu?“ Bunun üzerine Hoca oğlunu da bindirmiş eşeğe. Daha birkaç adım gitmeden, hayvana acıyanlar başlamışlar: “Bakın şu herife! Üstelik de kavuklu! Küçücük eşeğe iki kişi binmişler! Utanır insan!“ Hoca da oğlu da eşekten inmiş. Hayvan önde, onlar arkada yürürlermiş. Karşıdan gelen birkaç kişi gülerek, “Allah Allah! Bu ne kafasızlık!“ demişler. “Eşek önde bomboş gidiyor, bunlar yürüyorlar! Dünyada ne şaşkın insanlar var.“ Hoca ellerini gökyüzüne açmış: “Allah'ım! Bu halkın dilinden kurtulabilen varsa aşk olsun!“
Bir gün Nasreddin Hoca varlıklı, ama eli sıkı bir dostunun evine konuk gitmiş. Bal, kaymak, ekmek çıkarmışlar. Hoca ekmeği, kaymağı tükettikten sonra kalan balı da parmak parmak yemeye devam etmiş. Ev sahibi bir tas balın tükenmekte olduğunu görünce imalı bir söz etmiş: “Ekmeksiz bal da insanın içini yakar.“ Hoca tasın dibini sıyırırken mırıldanmış: “Kimin içinin yandığını bilen bilir..“
Bir gün bir komşusu Nasreddin Hoca'dan eşeğini istemeye gelmiş. İkide bir komşular böyle gelip hayvanı ister, üstelik de zor işlere koştururlarmış. “Eşek evde yok, suya gitti,“ demiş Hoca. Tam bu sırada ahırdaki eşek anırmaya başlamış. “Hey Hoca!“ demiş adam. “Eşek evde yok diyorsun, ama bak içeriden sesleniyor.“ Hoca komşusunu terslemiş: “Komşum, sen benim sözüme inanmıyorsun da, eşeğin sözüne mi inanıyorsun!“
Nasreddin Hoca, kadı iken bir gün dostlarından biri evine gelmiş, bir komşusuna karşı açtığı bir davayı anlatarak, “Hoca! Ne dersin* Haklı mıyım?“ diye sormuş. Hoca şöyle bir düşünüp: “Haklısın!“ demiş. Ertesi gün, dostunun dava ettiği komşusu da Hoca'ya uğrayıp aynı davayı kendi açısından anlatarak, “Hoca! Ne dersin? Haklı mıyım?“ diye sormuş. Hoca ona da şöyle bir düşünüp “Haklısın!“ demiş. Kocasının dostlarıyla konuşmalarını kapı arasından dinleyen karısı, adam gittikten sonra, “Hoca!“ demiş. “Dün davacı geldi, adama haklısın dedin; bugün davalı geldi, ona da haklısın dedin. Aynı davada hem davacı hem davalı ikisi birden haklı olur mu?“ Hoca şöyle bir düşünüp, “Sen de haklısın hatun!“ demiş.
Sayfa 67 - Cahilsavar HocaKitabı okudu
Reklam
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.