Psikoloji dünyasının ünlü kuramcılarından Alfred Adler’in ismini belki de en çok magazinsel yönüyle duyarız ki bu da Psikanaliz Kuramının kurucusu Freud ile yollarının ayrılışı ile ilgilidir. Freud’un kuramına göre daha ılımlı düşüncelere sahip olan Alfred Adler bu kitabında karşılaştığı vakaların öykülerine ve bu sorunlara nasıl yaklaşılacağına yer vermiş. Kitabı okuyunca görüyoruz ki yazılışı günümüzden çok öncesine dayansa da çocukların ve ailelerin yaşadığı sorunlar pek değişmemiş. Okurken sanki günümüzde yaşanılan sorunları dinliyormuş gibi hissettim kendimi ki bu beni şaşırtan bir nokta oldu.
Vaka analizleri üzerinden ilerliyor Adler. Öncesinde kendisine sunulmuş olan raporları inceliyor, görüşlerde bulunuyor. Kitabı okumanız için uzman olmanıza gerek yok. Kitabı okuduktan sonra da kendinizi bir şey biliyormuş gibi hissetmemeniz daha önemli.
Üç büyük psikologlardan olan Adler insanın iyiyi amaçladığını fakat komplekslerinden dolayı eksik olduğunu söyler.(aşağılık/üstünlük)
Bireysel psikoloji ekolünün kurucusu olmasına rağmen bireyin sosyal rolünü de hep vurgulamıştır.’Tek çocuk sendromu’ve ‘eksiklik duygusu’ terimlerini ilk kez dile getiren kişidir.Anne babanın,öğretmenlerin çocuğun
Alfred Adler, öncüsü olduğu Bireysel Psikoloji Yöntemi ile tedavi ettiği 13 çocuğun hikayelerini bu kitapta toplamış.
Her vakaya adım adım yaklaşıyor, her adımda yorumlarını söyleşi tarzında okuyucuya aktarıyor. Okurken kendinizi Adler'in yanında, tedaviye katılan asistan gibi hissedebilirsiniz.
Birçok psikoloji kitabı teoriyi anlatır. Bu kitabın en önemli farkı, teoriyi uygulamada göstermesidir.
Öncelikle belirtmem gerekir ki, kitabı Alter Yayınları baskısı altında inceleyecek olsam da benim okuduğum baskı Sayfa Yayınları'ndandı. Bu nedenle, yazım ve çeviri hatalarından kaynaklı şikayetlerimi, kitabı Alter Yayınları'ndan okuyacak olanlar dikkate almasınlar.
Ne de büyük beklentilerle başlamıştım halbuki, psikoloji denince akla gelen üç
Kitap Bireysel Psikolojinin kurucusu olan Alfred Adler'in kuramındaki temellere dayanarak yazılmış. Adler Aşağılık kompleksi ve üstünlük kompleksi yaşayan kişilerin hayatından örnekler ile anlatmış.
Ailelerin çocuklarına karşı tutumları ve bunun sonucunda oluşan sorunlar nelerdir ve
Çocuklar arasındaki yaş aralığı , ilk çocuk olma, son çocuk olma, tek çocuk olma gibi durumları ayrı ayrı değerlendirmiş ve bunların aşağılık kompleksini ve ortaya çıkan problemlerin nasıl yansıttığını vakalar üzerinden anlatmış.
Kitabın dili kesinlikle ağır değildir. Gayet açık ve anlaşılır bir dil kullanılmış. Adler'in kuramındaki kavramları kolay bir şekilde anlayabilirsiniz.
Kitabı alanımda kendimi geliştirmek için okumuştum .Pdr ve Psikoloji okuyanlar Adler hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak istiyorsa bu kitabı okuyabilir.
Ayrıca Kitabı okuduktan sonra anne ve babalarında okuması gerektiğini düşünüyorum.
Çocuktaki yaşamsal problemler ve Aile yaşamı hakkında da bilgilendirici konulardan bahsetmiştir.
Keyifli Okumalar...
#91154537
Alfred Adler'in okuduğum ilk kitabı. Kitabın dili gayet açık ve anlaşılır. Yani Freud'un kitapları kadar ağır değil. Alanımla ilgili bir kitap olduğu için işime yaracağını düşünüyorum. Ancak sadece PDR ve PSİKOLOJİ alanı okuyanlar değil anne-baba ve öğretmenlerin de okuması gereken bilgilendirici güzel bir eser olduğunu düşünüyorum. Kitabın adından da anlaşılacağı üzere "çocuklardaki yaşamsal sorunları" ele alan ve bu sorunlara çözüm önerileri sunan yararlı bir kitap.
Neredeyse yüz yıl once yazılmış olmasına rağmen hala güncel çocuk davranisve sorunlarından bahsediyor, ebeveynlerin aşırı koruyucu tutumları ya da belirgin yanlışlarınin cocuklarda hangi davranış bozukluklarına sebep oldugunu örnek hikayeler üzerinden anlatıp öneriler ile bitiriyor.
