Komplo teorileri baskı ve şiddetin arttığı, geleceğe dair belirsizliğin ağır bastığı, korku ve paniğin yaygınlaştığı anlarda her zaman rağbet görmüştür.
Komplo teorilerini inceleme ihtiyacını arttıran ve onu daha da politik hale getiren husus ise kanı (doxa) olarak ifade edilen komplo inancının bilgi (episteme) yerine geçme halidir.
Konda'nın bir araştırmasında Boğaz’ın dibinde yer aldığı söylenen hayali Kontoryum elementinin dış güçlerin engellemesi sonucu çıkartılamadığına inanan üniversite mezunlarının oran 1/3'tü.
Komplocu akıl yürütme eleştirel düşünceden ve bilimsellikten uzaktır. Temelde komplocu bilgi kuramı ve metodoloji "sakattır", sağlam dayanaklardan yoksundur.
Analitik düşünme becerisi düşük olan insanlar daha fazla inanıyorlar komplo teorilerine. Bilimsel akıl yürütme becerisi düşük olan insanlar daha fazla inanıyorlar.