Kitabı sitede hakkında yapılan incelemeleri ve paylaşılan alıntıları okuduktan sonra okumaya karar verdim. Hatta nasıl karar vermek! Bir merakla, hevesle okumak için peşine düştüm kitabın. Kitapta kendimden ne kadar şey bulacağımın ve geri kalan 65 sayfayı okumak için şifreyi çözüp çözemeyeceğimin merakıydı bu. Başlarda kitaptan çok etkilendim, nedense bu etkilenme kısa sürdü. Bir yönüyle basit bir yönüyle zekice geldi kitap bana. Kilit konulması ve geri kalan sayfaları okumak için şifreyi bulma işinin okurlara bırakılmasını zekice buldum. Sosyal medya paylaşım siteleri için müsait bir alt yapısının olmasını ise basit buldum. Bu yönü benim için kitabı edebi olmaktan biraz uzaklaştırdı. Ne demek istediğim kitap okunduktan sonra daha iyi anlaşılır diye düşünüyorum. Kurgusu bazı noktalar hariç güzeldi. Sıradan bir insan ve sıradan hayatlar... ama kitapta bir araya gelmeleriyle mesaj veren bir bütün oluşturmuşlar. Ben o mesajları aldım fakat çok duygulandım mı? Hayır. Ne zaman duygulanırdım? Hayat tecrübem daha az olduğunda, daha az kitap okumuş olduğum zamanlarda. Kısaca şöyle söyleyebilirim sanırım; Çok Kullanılmış Kalpler Dükkanı'nın, henüz kalbini az kullanmışları daha çok etkileyeceğini düşünüyorum.