Çok zeka kuramı, beyin araştırmalarından yola çıktığı için evrensel olma olasılığı en yüksek yaklaşımlardan biridir. Çeşitli ülkelerdeki eğitim sistemlerinin tıkandığı başlıca nokta olan psikometrik ve kognitif yoğun bakış açısına bu kuram yeni bir seçenek sunmaktadır. ABD, Kanada ve bazı Avrupa ülkelerinde ve Türkiye'de öğretmenlerin bu kurama gösterdikleri olağanüstü teveccüh kuramın uygulamaya dönük yanını ortaya koymaktadır.
Sonuç değerlendirme anlayışının yanı sıra, süreç değerlendirmeyi öne çıkaran çoklu zeka kuramı, sınıf içinde son derece pratik seçenekler sunabilmektedir. Ayrıca, öğretmen ve öğrencilerin zeka alanları konusunda psikometrik olmayan bir değerlendirme fırsatı da sağlamaktadır. Öğretmenler, genel olarak baskın oldukları zeka alanında ders sunma eğilimindedir. Oysa bunun dışında altı-yedi alan daha bulunmaktadır. Öğretmenin baskın olduğu alanın dışında kalan öğrenciler, öğrenme stillerine ve zeka alanlarına uygun uyarıcılarla karşılaşamayınca, algılama-anlama sorunları yaşayabilmektedir. Hatta, problemin sunuşta ya da materyalde değil, kendilerinde olduğunu düşünebilmektedirler.
Bu kitap, Çoklu Zeka Kuramı'nı tanıtmakta ve öğretmenlere-ailelere son derece pratik bir bilgi işleme teknolojisi sunmaktadır. Bu teknoloji, öğretmenlerin daha kısa zamanda daha fazla etkinlik yapabilmelerini sistematik olarak mümkün kılmaktadır. Bu kitap, bir serinin başlangıcı olarak yazılmıştır. Serinin diğer kitaplarının önemli bir kısmı bitmek üzeredir. Bu konudaki uygulamalar ve hazırlıklar, Ankara'da Maya Koleji'nde deneyimli bir ekip tarafından sistemli olarak sürdürülmektedir.
