“Evrendeki her şey bir değişim, dönüşüm içerisindeydi. Buna dinler, ayinler, ritüeller de dahildi, onlar bile yolda öğreniyordu ‘yol’ olmayı.”
.
Yola çıkmak (mesafe farketmeksizin) kendine yapılan bir yolculuğu da içinde barındırıyor benim için. Soluklanmak için de biraz yorulmak gerekiyor. Ne kadar bir yılı aşkın süredir bu duyguyu unutmuş olsam da, Çöl tam da bu unutkanlığın üzerine geldi. Tam da görmeyi istediğim yerleri gösteriyordu: Mardin, Diyarbakır, Nemrut.
.
Hem yol olmak hem de yol’u yolda öğrenmek için Çöl çok samimi cümleler içeriyor. Biraz tarihi notlar, biraz anımsatıcılar da.
İnam’ın kendi deneyimini anlatırken bir yandan da okuru cesaretlendirmesini de unutmamak lazım..
.
Bir kişisel gelişim kitabı değil Çöl. Yol kitabı mı? Hayır. Kişisel ama evrene seslenen bir yolculuk? Sanırım öyle..