Çöl fırtınasından kaçan bir topluluğun her anlamda bir varolma hikayesiydi.
Tiyatro ile gerçeğin içi içe geçtiği ve bölüm bölüm yer değiştirdiği bir aktarış var. Okurken geren, ürperten ve gerçeğin bir küp gibi hep başka yüzlerinin gösterildiği enteresan bir oyundu.Tiyatronun işlevini, ortaya çıkışını ve tiyatronun neden insanların antik çağdan beri vazgeçemediği bir unsur olduğunu öyle güzel aktarmış ki Beliz Güçbilmez.
Oyunu okurken aklıma Murathan Mungan'nın "Geyikler Lanetler" adlı oyunu geldi.Ondan da çok keyif almıştım.Her ikisi de özgün üsluplarıyla beni çok etkileyen oyunlar oldular.Kesinlikle bir tiyatro oyunundan çok daha fazlası olduklarını düşünüyorum.
"Zaman çöldür. Akan her şey zamandır. Çöl oyundur. Oyun zamandır. Zaman durmaz, çöl akar, oyun geçer."