Çözülen Cinsiyet

Judith Butler

About Çözülen Cinsiyet

Çözülen Cinsiyet subject, statistics, prices and more here.

About

Hayat meselesinin bazı yönlerden feminist teorinin büyük kısmının merkezinde durduğunu söylemek isterim. Hayata ilişkin soru farklı şekillerde sorulabilir: İyi hayat nedir? Nasıl bir iyi hayat tasavvuru söz konusu olmuştur ki kadınların hayatları bu kavramsallaştırmaya dahil edilmemiştir? Kadınlar için iyi hayat nedir? Ama hepsi de önem taşıyan bu sorulardan önce gelen başka bir soru var belki: sağ kalma sorusu. Sağ kalma ile ilişkisi içinde feminist düşüncenin ne olabileceğini düşündüğümüzde farklı bir soru kümesi ortaya çıkmaktadır: Kimlerin hayatı hayat sayılmaktadır? Yaşamak kimlerin ayrıcalığıdır? Hayat hangi koşullar altında ve hangi yollardan varlık kazanmalıdır? Ve toplumsal cinsiyet, tutarlı toplumsal cinsiyet ne ölçüde yaşanılır bir hayat temin etmektedir? Toplumsal cinsiyeti kabul görmüş normlar uyarınca yaşamayanlar ne gibi bir ölüm tehdidi ile karşı karşıyadır? Peki ya yeni toplumsal cinsiyet biçimleri mümkünse; bunun yaşam tarzlarımız ve insan topluluğunun somut ihtiyaçları üstünde nasıl bir etkisi vardır? Aklımda olan toplumsal cinsiyetler uzun bir süredir mevcut ama gerçekliği yöneten terimlerin içine kabul edilmiş değiller henüz. Mesele her zaman yaşadığımız toplumsal cinsiyet karmaşıklığı için hukuk içinde, psikiyatri içinde, sosyal teori ve edebiyat teorisi içinde yeni bir meşrulaştırma lügatı geliştirmektir. Gerçekliği yöneten normlar bu biçimlerin gerçek olduğunu kabul etmediği için, bunlara mecburen yeni diyeceğiz. Ama bunu yaparken farkındalıkla gülümseyeceğimizi umut ediyorum. Burada iş başında olan siyaset kavrayışında sağ kalma meselesi, toplumsal cinsiyetlerinin ve arzularının normatif olmadığını anlayanların dışarıdan şiddet görme tehdidi olmadan, dahası intihara veya intiharımsı bir hayata yol açabilen o yaygın gerçekdışılık hissi olmadan yaşayıp serpilebilecekleri bir dünyanın nasıl yaratılacağı meselesidir. Judith Butler (Tanıtım Bülteninden)
Estimated Reading Time: 8 hrs. 37 min.Page Number: 304Publication Date: November 2020Publisher: Monokl
ISBN: 9786050677539Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 92.3
Erkek% 7.7
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Judith Butler
Judith ButlerYazar · 18 books
Judith Butler (d. 24 Şubat 1956); feminist felsefe, queer kuramı, siyaset felsefesi ve etik dallarına katkı sağlamış ABD'li postyapısalcı filozof. Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'de Retorik ve Karşılaştırmalı Edebiyat bölümlerinde profesör olmanın yanı sıra European Graduate School'da Hannah Arendt Felsefe Profesörü'dür. Butler 1984'te Yale Üniversitesi'nden, akabinde Arzu Özneleri: Yirminci Yüzyıl Fransa'sında Hegelci Yansımalar adıyla basılan felsefe dalında doktora derecesi aldı. 1980'lerin sonuna doğru, farklı öğretim/araştırma merkezleri arasında (en dikkate değer olanı Johns Hopkins University - Humanities Center, İnsanbilimleri Merkezi), feminizmin "önkabullenilmiş terimlerini" sorgulamak için Batılı feminist teorinin içinde "post-yapısalcı" çalışmalarda bulundu. Çalışmaları Cinsiyet Sorunu: Feminizm ve Kimlik Bozulması (1990) 1990'da, Butler'ın kitabı Cinsiyet Sorunu farklı dillerde 100,000 kopyadan fazla sattı. John Waters'ın 1974 yapımı benzer isimli, başrolünü drag queen Divine'in oynadığı filmi Kadın Sorunu 'nu ima eden başlıklı kitap; Cinsiyet Sorunu, eleştirel bir şekilde Simone de Beauvoir, Julia Kristeva, Sigmund Freud, Jacques Lacan, Luce Irigaray, Monique Wittig, Jacques Derrida, ve en çok Michel Foucault'nun çalışmalarını tartışmaktadır. Kitap o kadar ünlendi ki entelektüel bir fanzin olan Judy'ye ilham kaynağı oldu. Cinsiyet Sorunu kitabında Butler'ın iddiasının açıklanması zor olan noktası cins, cinsiyet ve cinselliğin kategorilerinin tutarlığının, -mesela erkek vücutlarda maskülen cins ve heteroseksüel arzunun sözde doğal tutarlılığı- kültürel anlamda zaman içeresinde stilize hareketlerin tekrarı süresince yapılandığıdır. Bu stilize vücut hareketleri, tekrarı esnasında, gerekli ontolojik "çekirdek" cinsiyetin görünüşünü oluşturur. İşte bu Butler'ın, cins ve cinsellik ekseninde cinsiyeti performansa bağlı olarak kuramsallaştırdığı anlayıştır. Cinsiyet, cins ve cinselliğin performansı, ne yazık ki, Foucault'nun Disiplin ve Cezası'ndan ödünç alarak kendisinin "düzenleyici konuşmalar" olarak adlandırdığı yapının içinde cinsiyet kazandırılan, cinselleştirilen ve arzulanan nesneyi konumlandıran Butler'ın içinden gelerek yaptığı bir seçim değildir. Aynı zamanda "anlaşılabilmenin çatıları" veya " disiplin rejimleri" olarak adlandırılan bu olgular hangi cins, cinsiyet ve cinsellik seçeneklerinin toplumsal olarak tutarlı veya "doğal" olarak görülmesine izin verme konusunda karar almaktadır.