-kitapla doluydu. Yerlerde duruyor, duvarları kaplıyor, masaya yayılıyorlar- dı. Mr. Holbrook, bu konudaki savurganlığından yarı utanıyor yarı gurur duruyordu belli ki. Her çeşitten kitap vardı ama şiir ve fantastik hikâyeler ağırlıktaydı. Belli ki kitaplarımı kendi zevkine göre seçiyordu, şu ya da bu kitaplar klasik ya da değeri hakkında fikir birliğine varılmış eserler diye değil. "Ah!" dedi, "Biz çiftçilerin okumak için bu kadar zamanı olmamalı ama nedense karşı duramıyorum kitaplara!"...
...Ölüm, yoksulluk kadar gerçek ve yoksulluk kadar aleladeydi; ama insanlar bundan uluorta yüksek sesle söz etmezlerdi. Kibar kulaklara göre bir şey değildi. Görüştüğümüz ahbaplarımızdan biri yoksulluk dolayısıyla arzularını yerine getirmekten mazur olursa, bunu görmezden gelmek konusunda fikir birliğine varmıştık....
...fakirlere iyilik yapmak (bazen diktatörce) ve başları sıkıştığında birbirlerine en iyi niyetlerle yardımcı olmak - bunlara Cranfordli hanımlar yeter de artar. "Erkek dediğin," demişti onlardan biri bana bir keresinde, "evde o kadar ayak altında oluyor ki!" Cranfordlı hanımlar birbirlerinin işinden gücünden haberdar oldukları halde, birbirlerinin nokta-i nazarlarına karşı son derece kayıtsızdırlar...
...Her şeyden önce, Cranford, Amazonların elindedir, belli bir kiranın üzerindeki bütün evlerin sakinleri kadınlardır. Ye- ni evli bir çift şehre yerleşecek olursa, nasıl oluyorsa beye- fendi sırra kadem basar...