Türklük meselesi insanlık tarihini dolaysız olarak ve münhasıran modernlik tarihini bire bir ilgilendiriyor. Türkler günde beş vakit namaz kılarak dehrin çekip çevrilmesinde kendi yerlerine rıza gösterdiklerini belli ediyorlar. Türkler Ramazan ayı boyunca oruç tutarak kainata Yaratıcısı tarafından verilmiş nizama müdahale etmeye yeltenenlerin yersizliklerine şehadet ediyorlar. Türkler herşeyin kelime-i tevhit ile başladığını biliyorlar. Türkler Hac farizasının merkezden muhite yayılmaktaki faydayla mukayyet olduğu anlayışına bağlıdır. Türkler zekatla arındırılmamış kazancın servet kabul edilemeyeceği görüşündedir. Sözü uzatmanın ne yararı var? Kimse Türklüğün şartlarını yerine getirmeden Türklük davası gütmüyor zaten.