Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 1

Hasan Hüseyin Ceylan

Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 1 Gönderileri

Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 1 kitaplarını, Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 1 sözleri ve alıntılarını, Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 1 yazarlarını, Cumhuriyet Dönemi Din-Devlet İlişkileri 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Reklam
Demek ki aslında namaz da toplumu ilgilendiren bir mesele
“Cenabı Hakk’ın farz kıldığı namaz, oruç, zekat gibi bir bakışta yalnız ferdi ve uhrevi bir kulluk vazifesi gibi görünen ibadetler, hakikatte böyle değildir. Bunlarla yalnız ferdin değil, cemiyetin de saadeti istihdaf olunmaktadır. Binaenaleyh bu vazifelerin ifası hem Allah rızasını kazanmayı, hem de cemiyetin saadetini tamamlayacağı gibi, bunların yapılmamasından doğacak mahzurlar da yalnız ferde ait ve uhrevi olmayıp, dolayısıyla cemiyetin ahenk ve hayatının muhafazası ile de alakalıdır.”
Sayfa 242 - Hasan Fehmi Efendinin Bildirisi
ŞEYH SAİD İSYANI VE DOĞU’DAKİ DİNİ AYAKLANMALAR
Aynı günlerde Times gazetesi de: “Şeyh Said ve taraftarları Genç, Harput, Diyarbakır ve Elazığ’ı ele geçirdiler ve Abdülhamit’in oğullarından olan Abdürrahim’i de gıyaben halife ilan ettiler.Ayaklanma söylenildiği gibi “Kürt Milli Hareketi” değil tamamen “fanatik dini bir hareket” tir diye olayı İngiltere kamuoyuna duyuruyordu.
Sayfa 363Kitabı okudu
ŞEYH SAİD İSYANI VE DOĞU’DAKİ DİNİ AYAKLANMALAR
Ayaklanmanın gelişmesini ve Türkiye’deki genel durumu yakından izleyen İngiltere, elçiliği aracılığıyla olaylardan günü gününe haberdar oluyordu.24 Şubat tarihli raporunda Büyükelçi Mr.Lindsay: “Şeyh Said kuvvetleri yöredeki askeri birliklerden üstün durumda, bazı askerler ve jandarma birlikleri Şeyh Said saflarına katılıyor.TBMM’de ayaklanmanın arkasında İngiltere’nin olduğu iddia ediliyor.Ama gerçekte sebebin dinî olduğunu ve şeriatı getirip hilafeti ilan etmek olduğunu belirtmek isterim.Ayaklanma diğer ferdî olaylara hiç benzememekte “laikliğe” ve “Yeni Türk rejimine karşı bir hareket” olarak gözükmektedir. Türk Dışişleri Bakanlığına, bu ayaklanmayla İngiltere’nin hiç bir alakası olmadığını ve İngiltere’nin ayaklanmayı desteklemediğini bildirdim.” diyerek dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Mr.Chamberlain’i Şeyh Said olayından haberdar etmiş oluyordu.
Sayfa 362Kitabı okudu
ŞEYH SAİD İSYANI VE DOĞU’DAKİ DİNİ AYAKLANMALAR
Şeyh Said Ayaklanmasının niteliği bu olmasına rağmen Şeyh Said ve onsekiz arkadaşı “Bağımsız Kürdistan” oluşturma çabasıyla ve dolayısıyla “Türkiye’yi bölüp parçalama” suçlamasıyla yargılanmışlar ve öylece haklarında idam kararı verilmiştir. Oysa isyanın başladığı günlerde Türkiye komünistlerinin yayın organı olan ve haftada bir yayımlanan Orak-Çekiç gazetesinde bile olayın “Bağımsız Kürdistan” için değil irtica(!) için çıktığı yazılıydı.
Sayfa 359Kitabı okudu
Reklam
ŞEYH SAİD İSYANI VE DOĞU’DAKİ DİNİ AYAKLANMALAR
Metin Toker, Şeyh Said’in öyle söylenildiği gibi, “Bağımsız Kürdistan” için değil Hilafeti geri getirmek için harekete geçtiğini,onun şeriat ilkelerine bağlılığını öne çıkartarak dile getirir.Ayrıca, “Şeyh Said bir Kürt lideri gibi davranmaktan ziyade bir karşı ihtilalin ilk darbecisi gibi hareket ediyordu ve açtığı bayrak hilafet bayrağıydı, şeriat bayrağıydı…” diyerek Şeyh Said hareketinin tam bir karşı-devrim hareketi olduğunu vurgular.
Sayfa 358Kitabı okudu
ŞEYH SAİD İSYANI VE DOĞU’DAKİ DİNİ AYAKLANMALAR
Şeyh Said Ayaklanması, şimdiye kadar Doğu Anadolu Bölgesi’nde çıkan ayaklanmalara; hazırlanışı,uygulanışı ve sonuçları bakımından hiç benzemiyordu.O güne kadar çıkan ayaklanmaların kökeninde,derebeylik ve yağma sebepleri yatarken; bu isyanda,Cumhuriyet’e ve Cumhuriyet’in getirdiği temel ilkelere karşı koymak; şeriat düzenini kurmak ve halifelik ile saltanatın yeniden kurulmasını sağlamak gibi sebepler yatıyordu.
Sayfa 357Kitabı okudu
TBMM’nin İkinci Dönem milletvekilleri arasında bulunan hocaların en büyük özelliği dinî hayata son veren, laikliği yerleştiren kanunların en baş savunucuları olmuş olmalarıdır.Nitekim daha başlangıçtaki ihtilalin üç ana kanun teklifinin altında imzası bulunanlar hoca efendiler idi.Urfa Mebusu Şeyh Saffet Efendi,Eskişehir Mebusu Hoca Abdullah Azmi Efendi,Konya Mebusu Şeyh Musa Kâzım Efendi,Antalya Mebusu Rasih (Kaplan) Hoca, -dine karşı tavırlarından dolayı kendisine “Parsik Efendi” deniliyordu- ,Siirt Mebusu Halil Hulki Efendi -sarıklı mebuslardan- ve Şebinkarahisar Mebusu Hoca Sururi Efendi hep bu grubu oluşturmuşlardı.
Sayfa 162Kitabı okudu
TÜRKİYE’DE DEVLETE BAĞLI DİN SİSTEMİ (3 MART 1924)
Tekrar edelim ki,bu sistem, “dine bağlı devlet sistemi” nin tam zıddıdır.Birincisinde,devlet işlerinde ve faaliyetlerinde,dinî düşüncelerden direktif alır ve din adamları devlet üzerinde sıkı bir hakimiyet icra ederek devlete yön vermeye çalışır.Devletin temelini din ve şeriat oluşturur.Devlete bağlı din sisteminde ise,tamamıyle birincisinden farklı olarak din,kendi sahasındaki faaliyetlerde bile politik makamlardan emirler alma mecburiyetindedir ve devlet adamları din üzerinde en üstün söz ve salahiyete sahiptir.
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.