Cumhuriyet Halk Fırkası'nın Programı(1931) ve Kürt Sorunu
İsmail BeşikçiSözler ve Alıntılar
Özgürlük, özgürlükçü demokrasi gibi kavramlar, bugünkü CHP'nin, Kürt ulusuna karşı sürdürdüğü ırkçı ve sömürgeci politikayı gizleyememektedir.
...CHP Kürt ulusunun temel özgürlüklerini gasp eden, Kürt ulusunun namusunu gaspeden bir politikanın başta gelen sahibidir. Kürt ulusunun ulus olma özgürlüklerine düşmandır. Onu yoketmek, eritmek istemektedir. Bu özelliğini gizleyebilmek için de, özgürlük, özgürlükçü demokrasi gibi kavramları dilinden düşürmemektedir.
...bu Kemalistlerin önemli bir tavırdır. Emperyalist ve sömürgeci Batı karşısında, Türk onurunu savunurken, "asırlarca ezilmiş, hor görülmüş Türk halkına" moral verirken, Kürt halkına karşı alabildiğince aşağılama, horlama ve küçümseme politikası yürütmektedir.
Şu itibarla diyebiliriz ki, fikirleşmemiş her hadise, çöl ortasında bir nidadır. O, kime hitap eder? Onu kim işitir?
Faşizmin kanaati şu: İşçi ile işverici artık, birbirine zıt iki eleman olamazdı. Onların menfaatleri hususi menfaatler değil, millerin yüksek menfaatini teşkil eden istihsalin umumi menfaatidir. İşçi nasıl feda edilemez bir elemansa, kapitalist de o derece feda edilemez bir elemandır. İşçisiz kapitalist, kapitalistsiz işçi olmaz. Onun için birbirlerini tamamlayan bu iki elemanı, millerin umumi menfaati olan istihsal gayesinde yanyana getirerek barıştırmak ve sosyal davayı bu suretle halletmek zaruridir. Bu işi ancak devlet yapabilir.
Sayfa 33 - Belge Yayınları, 1. baskı, 1991Kitabı okudu
CHF Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal’in görüşlerini şu şekilde özetleyebiliriz: Toplumsal sınıfların varlığı reddedilmekte, yok sayılmaktadır. İşçiler, köylüler, fabrikatörler, askerler, memurlar vs. eşit derecede himaye ve ilgi göreceklerdir, denerek özel mülkiyet, girişim özgürlüğü vs. korunmaktadır. Bu tutum CHF programına (1931) aynen yansımıştır. Yani program, özel mülkiyeti koruma, temel düşüncesi etrafında geliştirilmiştir.
Sayfa 12 - Belge Yayınları, 1. baskı, 1991Kitabı okudu
Bugünkü Türk milleti siyasi ve içtimai camia içinde kendilerine Kürtlük, Çerkezlik ve hatta Lazlık ve Pomaklık gibi fikirler telkin edilmiş olan vatandaşlarımızı kendimizden sayarız. Mazinin karanlık istibdat devirlerinden kalma bir miras olan bu uzun tarihi tegallübatın mahsulü bulunan ve yanlış telakkileri hulusla ve samimiyetle düzeltmek vazifedir. Bugünkü ilmi hakikatler beş on bin, birkaç yüz bin, ve hatta mesela bir milyonluk kütlelerde müstakil bir milliyet tasavvur etmeğe imkan bırakamaz. Bizim bu milletdaşlarımızın hakkında duyduğumuz bağlılığın münkariz Osmanlı hükümetinin güttüğü ümmet siyaseti ile hiçbir alakası yoktur. Biz bu mevzuu saf bir milliyet fikriyle alıyoruz.
Sayfa 24 - Belge Yayınları, 1. baskı, 1991/ Recep Peker'in Programı Açıklayan KonuşmasıKitabı okudu