Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci Kitap

Turgut Özakman

Öne Çıkan Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci Kitap Gönderileri

Öne Çıkan Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci Kitap kitaplarını, öne çıkan Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci Kitap sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci Kitap yazarlarını, öne çıkan Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci Kitap yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşasın Cumhuriyet!!!
ÇÖKMÜŞ, çağdışı bir devletten yepyeni, tam bağımsız, dünya devletleri ile eşit haklara sahip, saygın bir halk devleti, Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştu.
Sayfa 342Kitabı okudu
M.Kemal açıkladı: "Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz!"
Sayfa 338 - Mustafa Kemal AtatürkKitabı okudu
Reklam
440 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Turgut Özakman'ın Diriliş ile başlayan bu serisinde sevdiğim şey anlattıklarını dipnotlar, açıklamalar, kaynaklarla desteklemesi, bunları yaparken de anlatıma süs ve coşku katması. Üstelik bunlar rahatsız edici de değil. Aksine kendi içinde ikileme olan bu kitapta Lord Curzon'a verip veriştirirken içimden 'oh olsun' gibi düşünceler geçerken Mustafa Kemal'in Anadolu gezilerinde ki coşkun halkı anlatırken de ben de içimde o coşkuyu duyuyorum. Lozan'ın sonu malûm. Tüm bunları bilmeme rağmen ele alınan her konuda öyle heyecanlandım ki. Cumhuriyet değil de Lozan kitabın öne çıkan konusu olmuş gibi hissettim. Tabi Mustafa Kemal'in içerdeki düşmanla akıl ve zekâ ile başa çıkması da diğer bir keyif verici nokta. İçerisinde hayrete düştüğüm bazı durumlar da vardı. Mesela Halide Edip. Önceden mandacılığı savunup sonra milli mücadele taraftarı olduğunu biliyordum ama çok sık görüş değiştirdiğini bilmiyordum. İhanet edip sonra pişman olan bazı yazarları öğrendim. Ya da Rauf Orbay'ın İsmet İnönü ile karşılaşmamak için Başbakanlığı bıraktığını. Mondros'u imzalayan birinin bu kadar dik başlı olması hayret bir şey :) Sonuç olarak sıkmadı, yanıltmadı...
Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci Kitap
Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci KitapTurgut Özakman · Bilgi Yayınları · 20192,575 okunma
Mustafa Kemal Paşa
 Sevgili gençler! Bu yalanlara, çarpıtmalara, yutturmalara karşı uyanık durun. Sizi kandırmalarına izin vermeyin. Gerçeğe saygı duyun ve gerçeği dürüst, namuslu kaynaklardan yararlanarak öğrenmeye çalışın. Doğru, gerçek tarihinizi yanlışları ve doğrularıyla öğrenin. Ağzı kalabalık, kalemi karışık olanlara karşı dikkatli olun. Kanıtsız, belgesiz, tanıksız iddiaları yani dedikoduları ciddiye almayın. Vicdanınız ve sağduyunuz pusulanız olsun. Tarihinizdeki doğrulardan yararlanın, yanlışlardan uzak durun.
Dünyada ülkesini savaşta zafere kavuşturan birçok komutan var. Milletini daha ileri bir toplum yapmak için çalışmış birçok önder de var. Ama yokluk, yoksulluk içinde ikisini birden başarmış bir kişi var: ATATÜRK.
Diyap Ağa
"Hepimiz biliyoruz ve söylüyoruz ki dinimiz, aslımız, neslimiz birdir. Bizim içimizde ayrılık gayrılık yoktur. Ne Türklük ve Kürtlük davası vardır. Hep biriz, kardeşiz. Düşmanlar bizi birbirimize düşürmek için tuzaklar kuruyorlar. Hile yapıyorlar. Biz birbirimizle iftihar ederiz. İşte bu kadar!"
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
"Aşk haddini bilmemektir zaten"
İsmet Paşa Halide Edip Hanım'ı bırakmadı. Çay söyledi. Bir soru aklını kurcalıyordu, sordu: "Latife Hanım'ı nasıl buluyorsunuz?" Halide Edip Hanım Latife Hanım konusunda kararsız görünüyordu. Bir rahatsızlığı vardı. Kibarca, "Çok çekici, zarif.." dedi, sonra hemen sordu: "Siz nasıl buldunuz?" İsmet Paşa Latife Hanım'ı beğenmişti. Bu konunun evlilikle sonuçlanmasını istediğini belli etti. Halide Edip Hanım "Fikriye Hanım çok üzülecek" dedi. "Neden?" "Bir yıldan fazladır Paşa'ya canla başla bakıyordu." İsmet Paşa önemsemedi: "Akrabası değil mi? Bir saygı görevi olarak bakıyordur." "Öyle başlamış olabilir ama durum artık değişik. Bence Paşa'ya iyice âşık. Paşa'nın sarı tespihini bir muska, kutsal bir kolye gibi boynunda taşıyor. Öyle sanıyorum ki evleneceklerini umuyor." İsmet Paşa itiraz etti: "Yoo! İyi bir hanım olabilir. Ama Paşa'nın eşi olmak için yeterli mi?" Halide Edip Hanım gülümsedi: "Aşk haddini bilmemektir zaten." İzin isteyerek kalktı.
"Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler geleceğimizin gülü, yıldızı, talih ışığısınız. Memleketi asıl aydınlığa sizler boğacaksınız. Ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek, ona göre çalışınız. Kızlarım, çocuklarım, sizlerden çok şeyler bekliyoruz."
Süreyya Bey
Uygarlık kadını eve hapsetmek, okula yollamamak, ara sıra dövmek, kapatmak, erkeğin üç adım gerisinden yürütmek demektir. Doğru dedim değil mi, Hoca?
Sayfa 259Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.