İslam'ın bizim bildiğimizin dışında nasıl göründüğünü anlamak istedim ve yabancı bir yazardan İslam ve politika hakkında bir eser okumaya karar verdim. Okumaz olaydım.
Batılı yazarların çeşitli kaynakları tarayarak, tarihi kullanabildikleri kadar objektif kullanmalarını takdirle karşılıyorum ancak yorumları gerçeklikten, hayattan, reelpolitikten çok uzak. Demokratik olmayan bir cumhuriyet ise yapılmak istenen evet, bunun yapılabileceğine ben de katılıyorum, ancak demokratik değerleri barındırmayan bir cumhuriyet Nazi Almanyası'ndan pek de uzakta değildir. İran ile ilgili çıkarımları oldukça rezildi, Ortadoğu' daki pek çok şeyin ciddi birer birey olma inşası ve gerçek bir sekülerlik sembolü olduğunun farkında değil. Kendini tezini kanıtlamaya karar vermiş ve gerçeklikler buna uygun değilse, 'ben buna katılmıyorum, boş laf' deyip geçiştirecek kadar da rahat.. İslami anlayışı pek kavrayabildiğini düşünmüyorum. İslam'ın deontolojik bir yapısı olduğunu ve teorinin pratiği inanılmaz belirlendiğinin farkında değil, ufak tefek kültürel farklılıklar anlatarak kurtarmaya çalışmış. Bazı kısımları okurken direkt salak galiba dedim, cahil değil çünkü. Neyse, Türkiye kısmı diğer ikisine nispeten daha doğru yönlere sahipti.
