Kitaba başlamadan önce okuduğum bazı incelemelerde olay anlatımında İsmail Küçükkaya'nın sorularının tarihi sıralamaya uygun olmadığı ve İlber Ortaylı'nın anlatımında tabiri caizse ' daldan dala atladığı' gibi eleştirilere yer verildiğini görmüştüm.
Kitaba başladığımda ise soruların gayet yerinde ve İlber Ortaylı'nın cevaplarının da tarihi akışı ve olayların diğer olaylarla ilişkilerini bağdaştırarak açıklayıcı olduğunu gördüm. İlber Ortaylı'nın bir tarihçi olarak yorumları özellikle II. Abdulhamid, Vahdettin gibi çok tartışılan padişahlara, ülkemizin siyasi ve politik tarihine bakışımı değiştirdiğini söyleyebilirim. Anlatım akışı da ülkemizde yaşanan önemli olayların ( kırtan kente göç, kanun değişiklikleri, darbeler, etnik ve mezhepsel bölünme vb.) hemen hemen bütününü kapsıyordu. İlber Ortaylı gençlikten ümitli olmakla birlikte; başkanlık sisteminin getirileri, etnik ve mezhepsel bölünme konularına özellikle vurgular yaparak bu konuda çekinceli olduğunu ifade ediyor. Cumhuriyet tarihimize ışık tutan, ülkemizde yaşanan olayların tarihi bağlantılarını kurarak yönümüzü tayin etmek adına değerli bir eser. Keyifli okumalar...