Çürük Kapı

Kemal Ateş

Çürük Kapı Quotes

You can find Çürük Kapı quotes, Çürük Kapı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
- Evimiz yı kılmazsa, bana da bir göz oda yapacaksı­ nız, değil mi? Ders çalışacağım bir oda... Çocuğa hiçbir karşılık vermediler.. Ne "olur," dediler, ne de terslediler. Yalnızca ana, gözlerini kocasından ayır­ madan birazcık gülümseyebildi. Baba duymadı bile.
- Eee, yetti yahu! diye bağırdı. Üçüncü kez yol değiştirmek zorunda kalan Pala ku­ durmuşa döndü. Öfkeli, ivecen hali yolcuları korkutuyor­ du. Bir kaza olabilirdi. Yeniden bir dönüş daha, hiç bilme­ dikleri bir yola girdiler.
Reklam
Ama her komşu böyle değildi. Yakınlan bu sıkıntılı, üzgün günlerinde yalnız komadılar Bektaş'ı. "Başa gelme­ dik iş, ayağa değmedik taş olmaz," dediler. Kınamamak gerekirdi.
Davulun sesi uzaktan hoş gelir derler ya, Kamile'ye hoş gelmiyordu. Birkaç kondu ötedeki düğün evinden, davulla birlikte, arada bir zurnanın sesi de duyuluyordu. Üç ay önce kızından ayrılan damadı evleniyordu..
Atike teyzenin evinin önünden geçerken heyecanlanır, elim ayağım dolaşırdı. Yüzümüzün kıpkırmızı olduğunu fa rk ederdim. Yine de o sıkıntılı mutluluğu, o sıkıntılı he­ yecanı duymak için hep oradan geçerdim.
Sevgi insan yapısında sihirli bir tuğla olmalı; onu çekince bir depremle sarsılıyor yapı; her şey birbirine karışıyor, bir çöküntünün altında kalıyorsunuz sanki.
Reklam
Nurten gelince her şey başka türlü olurdu. Yüreğimin yerine bir yenisi takılırdı sanki. Öylesine değişirdim. Nasıl anlatayım bunu? Kuş gibi hafiflerdim. Birden ülke değiştirirdim sanki. Dünya tüm kötülükleriyle çekilip gider, sağlıklı, mutlu bir ada kalırdı bana.
Babam, akşam dükkanı kapadıktan sonra, veresiye defterlerini de getirdi. Üçü de elindeydi defterlerin. Soluğu hırıl hırıl çıkıyordu. Cam sıkkın olmalı yine. Sedire geçip otur­ du..
Babam ile anamı komşulardan yardım isterlerken çok görmüşümdür. Biz de onlara yardım ederdik. Köyde de, burada da işler böyle yürüyordu. Komşu komşunun külü­ ne muhtaçtı. Yaşam hep dayanışma demekti bizler için. Bi­ zimkileri hiç bugünkü gibi sıkılgan görmemiştim...
- Kıran giresiceler ... İt sürüleriii ! . . . diye bağırıyordu bir kadın. Tek tük geçen araçlar, ellerinde tenekeler, testilerle suya giden kadınlar, aralanndan geçmeye korkuyorlardı çocukların. lkindiye doğru konduların gölgeleri sokağın ortasını buldu. Daha çok gölgeli yerlere kümelenmişlerdi çocuklar.