İlk o gün anladım yalanın uzun bacakları olduğunu. Benden daha hızlı yürüyordu. Bir yerde okumuştum yalanın uzun bacaklı olduğunu ve zamanın önünden gittiğini. Yalan erken ulaşırmış ulaşması gereken yerlere... Bu defa da öyle olmuştu. Gel de dayan bu yalanın hükmüne.
Geçmişe takılıp kalmayım diyordum ama her defasında yolum geçmişe çıkıyordu. Bilemiyorum belki de geçmiş benim için hiç geçmeyecek bir şeydi. Bu yüzden geçmiş benim için, gelecekte hesabı görülmesi gereken bir gelecek gibiydi.