Günday'dan okuduğum 4. kitaptı. 'Az' kadar etkileyici ve rahatsız ediciydi. Bunu hem iyi hem de kötü anlamda söylüyorum.
İyi tarafı; gerçekleri insanın suratına çarpan bir kalemi var, acır mı diye düşünmeden, ki zaten bu onu Hakan Günday yapan.
Kötü tarafı; hayatımda ilk defa bir kitabı okurken kustum. Gerçekten kustum. Esinlendiği bir film vs yok da hepsini kendisi kurguluyorsa, bu adamın kafasının incelenmesi lazım. net.
Bir insan kaçakçısının oğlunun hikayesi gibi gözükse de sosyolojik bir tahlil kitabı diyebiliriz.
Gaza'nın yaşadıkları çok da gerçeklerden uzak değil malesef. Okurken sizi empati değil sempati ele geçiriyorsa, içinizdeki kaçakçıya dur deyin.
Gaza'nın Paranoid Kişilik bozukluğunun yanında sosyal anksiyete bozukluğunun da eklenmesiyle kitap bir psikoloji deneyine döndü. Günday, yazarken yolda mı karar veriyor bilmiyorum ama okurken sonunu göremediğiniz bir kaos.
Ve bu kadar rahatsız ederken de okumaktan kendimi alamıyorum. Ne zaman bir kitabını bitirsem sersemliyorum. Kendime gelmem birkaç gün alıyor.
Bazı kitapların yaşı var. Bu kitabı okumaya niyetliyseniz roman okur gibi okumayın. Alt metni o kadar sarsıcı ki, 'seven niye seviyor anlamış değilim' diyenlerin, belirli bir düzeye henüz erişmediğini rahatlıkla söyleyebilirim.
İlk defa başlayacaklar için 'Az' daha iyi bir tercih olur.
Kalemine sağlık psikopatcım