Dahiler ve Aşkları
Özcan ErdoğanDahiler ve Aşkları Sözleri ve Alıntıları
Dahiler ve Aşkları sözleri ve alıntılarını, Dahiler ve Aşkları kitap alıntılarını, Dahiler ve Aşkları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Marliyn Monroe
İnsan, önüne gelenin altına yatarak da üste çıkabilir!
Altına hiçbir şey giymeden, geniş ve kabarık bir etekle kiliseye girdiğini hayal ediyordu. İnsanlar sırtüstü uzanmışlar, o ise üzerlerinden yürüyüp geçiyor. Aşağıdan ona bakıyorlar... Bir dileği vardı: Tanrı'nın ve herkesin önünde çırılçıplak durmak! Ve dileğini gerçekleştirdi. Hayatı boyunca hiç iç çamaşırı giymedi ve öldüğünde çırılçıplaktı.
Sayfa 430Kitabı okudu
Franz Kafka
Kafka'dan öncekiler, Kafka ve Kafka'dan sonrakiler... Hiçbiri Milena'ya arzu ettiği, düşlediği sevgiyi veremedi. Hep bir şeyler eksik... Herkesi ve her şeyi kucaklamayı bildiği gibi bu gerçeği de yüce gönüllü bir kabullenişle kucaklar Milena:
"Her zaman zayıf erkekleri sevmiş olmam herhalde benim kaderimdi. Hiçbiri benimle ilgilenmedi, beni korumadı. Bir kadının fazla girişken olması başa belâdır. Erkekler bundan ancak bir süre hoşlanır, zayıfları bile. Onlar dudaklarını sarkıtmış, elceğizleri kucağında, divanda oturup onlara aşağıdan yukarıya hayranlıkla bakan kırılgan bir bebek ararlar. Benden sonraki eşlerini genelde bu tür insanlar arasından seçtiler. Bu sayede ben de benim o hiç pratik yetenekleri, yaşama becerileri olmayan, dünyevi sorunlardan hiç anlamayan erkeklerimin insanı hayrete boğan değişimlerine şahit olabildim..."
Sayfa 394Kitabı okudu
Salvador Dali
Dali, Gala ile ilişkisinin başlangıcını "Psikopatolojik semptomlarla belirlenmiş hastalıklı bir anormallik" olarak tarif eder. Dali fobilerinin kaynağı olan cinsel sabit fikirlerini, hastalıklarından duyduğu korkuyu ve başarısızlık endişesini Gala sayesinde aştığını itiraf eder. Dali'nin yarattığı eserlerde Gala'nın etkisi çok büyüktür. Bununla ilgili de şunları söyler:
"Büyük sanat eserleri yaratmaya karar veren her iyi ressam, önce benim karımla evlenmelidir. Her erkek bir kadınla evlenebilir, fakat sadece Gala onun ruhunu iyileştirebilir..."
Sayfa 159Kitabı okudu
Salvador Dali
Bu ismi kendisinden önce, menenjit hastalığından ölen erkek kardeşi de taşımıştır. Dali, 1973 yılında
"Doğar doğmaz tapınılan bir ölünün ayak izlerinden yürümeye başladım. Beni severken hâlâ onu seviyorlardı aslında. Belki de benden çok onu. Babamın sevgisinin bu sınırları yaşamımın ilk günlerinden itibaren çok büyük bir yara oldu benim için der." 1961'de bir toplantıda da "Kendi kendime ölü kardeş değil, yaşayan kardeş olduğumu ispatlamak zorundaydım.(...) bu nedenle kendimi ölümsüz kılıyorum." diyecektir.
Sayfa 155Kitabı okudu
Charles Bukowski
"Seks sahneleri, bir yazar için ateşten gömlektir. Birinin gerçek bir sanatçı olup olmadığı bu sahnelerde ortaya çıkar. Bir yazar kendini burada ele verir; eğer bir kusuru varsa hemen göze çarpacaktır. Bazıları aşırı kaçar, bazıları yetersiz kalır... Bukowski'de durum daha farklı. Onu sevimli yapan inanılmaz bir mütevazılığı var. Vahşi oldu, ama seksi özellikle bir trajedi olarak ele aldı, çünkü bu türden bir sahne yazarken ilgilendiği seks değildi. Onun yerine, bir erkekle bir kadın arasındaki ilişkinin duygusal düzeyinde neler keşfedeceğiydi. Bukowski'yi kadınlara muazzam bir saygısı olan ve sıklıkla çizilen portresinin tam tersi biri olarak görüyorum."
- Philippe Dijan-
Sayfa 108Kitabı okudu
Fyodor Mihailoviç Dostoyevski
1864'ün Nisan ayında eşi Maria Dimitriyevna ölür. Dostoyevski aralarındaki sorunlara ve Suslova'yla ilişkisine rağmen eşinden ayrılma düşüncesini her zaman katlanılmaz bulmuştur. Dostoyevski'nin ruh halini göz önüne aldığımızda bunu bir çelişki ya da içinden çıkamadığı bir ikilem olarak göremeyiz.
Kaldı ki 1865'te Wrangel'e yazdıkları bu konuda fikir vermeye yeter.
"Ah, dostum, o beni sınırsız seviyordu ve ben onu ölçüsüz seviyordum, ama birlikte mutlu değildik... Yabansı, kuşkucu, hastalık derecesinde değişken karakteri yüzünden, karı koca olarak, gerçekten mutsuz olmuşsak da hiçbir vakit birbirimizi sevmekten geri kalmadık; üstelik ne denli mutsuz olmuşsak o denli bağlanmıştık birbirimize. O, hayatım boyunca tanıdığım kadınların en soylusu, en özverilisi, gönlü en yüce olanıydı... Onu gömdükten sonra, yaşamımın bu denli çekilmez, bu denli boş olacağını hiç ummazdım..."
Sayfa 197Kitabı okudu
Frida Kahlo
"Çocukken bir kıvılcım gibi çıtırdadım. Büyüyünce tepeden tırnağa alev kesildim. Ben bir devrimin kızıyım, buna hiç şüphe yok, bir de atalarımın taptığı ateş tanrısının."
Sayfa 401Kitabı okudu
Charles Bukowski
Bukowski'nin ergenlikte geçirdiği hastalık sonucu cildi bozulmuştur ve uzun yıllar kadınlara yaklaşamayacaktır. Kendisinin aktif olduğu ilişkilere de girmeyecektir. İleriki yıllarda yaşayacağı duygusal ilişkilerde her zaman çekingen, tutuk kalmasında geçirdiği hastalığın yaratmış olduğu kompleks belirleyicidir.
Sayfa 96Kitabı okudu
Ranier Maria Rilke
Lou'yu "Benim dengem" diye adlandırıyordu Rilke. "Sen, ilk kez açıklığa çıkabildiğim kapımsın." "Ben kimim, bunu yalnız sen biliyorsun. Yalnız sen bana yardım edebilirsin..."
Sayfa 558Kitabı okudu
rosa luxemburg
"İlişkimizi kafamda nasıl da bu kadar soğukkanlılıkla bitirdiğimi soruyorsun sürekli. Bunu 'soğukkanlı' yapıp yapmadığımı tartışmayacağım burada. Ama nasıl oldu da bu kararı aldım? İşte, sana tüm sırrı açıklıyorum. Özellikle Zürih'e son gelişimden sonra açıkça anladım ki, benim ruhsal suretim senin gözünde yok olup gitmiş; belki de en fazla makale yazabildiği için başkalarından ayrılan, öylesine bir kadınım, kadınlardan birisiyim senin için."
Sayfa 421Kitabı okudu