Birini hem unutmanın hem de unutamamanın verdiği acının tam ortasındaydım. Hem her saniyesini hatırlamak istiyordum hem de her saniyesini unutmak. Onun varlığı da yokluğu da acıydı.
İnsanlar birbirleriyle yarışır,kimisi kazandığını sanır oysa hayat kazanılacak veya kaybedilecek bir yer değildir.Her şey geçicidir,bütün hırslarımız anlamsızdır ve hırs bir insanın içinde var olabilecek en zavallı duygudur.
Her birimizin hayatında her zaman yanı başımızda bizi önemseyen,bizi dipten çıkaran insanlar olmayabilir.İşte o zaman "o insan" biz oluruz.Unutmayın,elimizi uzatıp kendimizi çekip çıkaramayacağımız hiçbir yer yok...
Külden dünyama, benden daha fazla kül istememesi için yalvardim... Yenilgime sarıldım,kaybıma sarıldım, acıma sarıldım.
Yaralarıma sarıldım, utançlarıma, korkularıma...
Affedemediklerime,affedilemediklerime sarıldım.
Her rüyama,her kâbusuma, her düşüme ve her düş kırıklığıma sarıldım.
Burası önceden çiçeklerle doluydu.Çiçekler umuttu,düştü.Sanki hayallerimin ormanı yanmış ve geriye kocaman bir kül bataklığı kalmıştı. Küller benim karanlığımdı ve ben o gün karanlığıma sarıldım...
En sevdiklerinizi kaybetmenin en acı yanı nedir bilir misiniz?Onlar kaybetme anını asla bir kere yaşamazsınız.Onları. bir kere kaybeder ve kaybetme anınızı kafanızın içinde binlerce farklı şekilde yaşarsınız.Bir kere kaybeder, binlerce kez acı çekersiniz.
Bazı insanlar yağmur yağarken uykusundan uyanıp telaşla çamaşırlarını toplarken dünyada günlerini ve gecelerini dışarıda geçirmeye çalışan ve umursanmayan milyarlarca canlı vardı.Bazı kıyafetler bazı canlılardan daha değerliydi.