Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evrensel Adalet ve Barış Yurdu

Daru’s - Selam

Recep İhsan Eliaçık

Daru’s - Selam Gönderileri

Daru’s - Selam kitaplarını, Daru’s - Selam sözleri ve alıntılarını, Daru’s - Selam yazarlarını, Daru’s - Selam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Analar çocuk doğurmaya devam ediyorsa "Zamanın Sahibi" insanlıktan ümidi kesmemiş demektir
Sayfa 142Kitabı okudu
Ekmek ve adalet başkasından dilenerek kazanılamaz. Bir milletin onuru dilenerek, başkasının ekmeğine, alınterine göz dikerek değil, kendisi çalışarak, kendisi yaratarak, kendisi üreterek yükselir.
Sayfa 186Kitabı okudu
Reklam
Devletler acımasız, aydınlar ruhsuz, din adamları onursuz, insanlar duyarsız...
Sayfa 139Kitabı okudu
Üçüncü nitelik “ehliyet”tir. Bu kavram ise gerekçesi “adalet” olan, kendisine halkın “emaneti” gözüyle bakılan devlet makamlarına kimin layık olup olmadığını gösterir. Buna göre devlet makamlarına “ehliyet ve liyakat” sahibi kimseler gelmelidir. Bir makama gelmenin saf gerekçesi bundan başkası değildir. Ehliyet mesleki uzmanlık ve mesleki ahlak ilkeleri anlamına gelmektedir.Yani kişi getirildiği makamın mesleki uzmanı olmalı ve mesleki ahlak ilkelerine titizlikle uymalıdır. Partizanlık, eş dost, ahbap çavuş, yandaş, dindaş, mezhepdaş, etnik köken gibi tüm kriterler geçersizdir. Emanetler “ehline” verilmelidir, Ölümsüz ilke budur.
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Halka verdiği sözü yerine getirmeyen siyasetçi namussuzdur. Nikah masasında verdiği sözü tutmayıp eşini aldatan koca namussuzdur. Sözleşmesine uymayan işadamı namussuzdur. Devlet hazinesinden zimmetine para geçiren bürokrat namussuzdur. Milletin vekili olduğunu söylediği halde, seçilince millet düşmanlarının vekili olan namussuzdur. Velhasıl her kim ki “sözü” (nomosu) var ve onu çiğnemiştir o namussuzun ta kendisidir.
Newyork, Atlanta, Teksas bir olurken, Paris, Köln, Londra, Helsinki, Madrid vs. elele verirken, Bağdat; Kudüs, İstanbul, Mekke, Kerkük, Musul, Şam, İslamadad, Kahire vs. neden mahzun kalacakmış?
Uyan Ey Müslüman! Çok uzun süren Bu ağır ve derin uykudan uyan artık!” Ey Şark milletleri! Ey kuru hurma yiyen “Öksüzün” virane ümmeti! Bir bakalım kendimize acaba tanıyabilecek miyiz? Kur'an’ın "Ey İsrailoğulları!” diye eleştirdiği her şeyi, Ey İsmailoğulları; Ey Araplar, Ey Farslar, Ey Türkler! diye bir okuyun bakalım değişen bir şey olacak mı?
“Yaşamak” dediğimizin manası kalmadı... “Din” dediğimizin cazibesi kalmadı... “Mehdi” dediğimiz her kimse gelmesine artık gerek kalmadı. .. “Kur’an” dediğimizin, mezarlıklarda okunmaktan, duvarlarda asılı kalmaktan, cifrden, şifreden başka işi kalmadı. Medyumlara, üfürükçülere, muskacılara terk ettik, onlardan başka kapağını açan kalmadı. Hayattan çıkardık mitolojiden başka değeri kalmadı.... Artık ezan kültür, ramazan sanatçıların çocukluk anıları, zekat haramzadenin sus payı, camiler eski zamanın turistik mabedleri haline geldi... Peygamber ulaşılamayan, sahabe erişilemeyen, Allah konuşulamayan birer “nesne” oldu...
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.