Darwin Ne Yaptı?

Öner Ünalan

Darwin Ne Yaptı? Quotes

You can find Darwin Ne Yaptı? quotes, Darwin Ne Yaptı? book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Nuh Tufanı söylencesi
George Smith (1840-1876) 1872’de Gılgamış Destanı tabletlerini okurken bir tufan öyküsüne rastlar. Yalnız, tabletler eksiktir. Smith 1873’te Ninive’ye gidip eksik tabletleri bulmayı başarır. Bu tufan öyküsünün kahramanı Utnapiştim’dir. Utnapiştim’in Gılgamış’a anlattığı tufan öyküsü, gemiye binişten geminin karaya oturmasına dek, akışı ve ayrıntılarıyla, Tevrat’takinin özgünüdür.
Yaratılışa en büyük darbeyi vurdu.
Darwin ne mi yaptı? Tek tümceyle söylemek gerekirse, Darwin, bilim denen yazılması bitmeyecek kitabın yaşambilim adlı bölümüne sağlam bir giriş yazdı...
Reklam
Yaşama savaşı, karmaşık yaşam koşullarında her canlının sağ kalıp soyunu sürdürme çabasıdır.
İnsanlar hem benzeşir hem benzeşmez, insanlarda yapının belirli parçaları tektir: Baş, burun, ağız, gövde gibi. Belirli parçalar çifttir: Göz, kulak, kol, bacak gibi. Eller ve ayaklar beşer parmaklıdır. Bütün bu parçalar genel veya ortak biçime uygundur; konumları da bellidir; dolayısıyla bütün insanlar benzeşir. Bununla birlikte, insanları birbirinden ayırt etmekte güçlük çekmeyiz; çünkü yalnız yapılarının genel biçim ve büyüklüğünde değil, parçalarının biçim ve büyüklüğünde de farklar vardır. Örneğin göz biçimi ve rengi; deride kılların dağılışı, sıklığı, biçimi, inceliği ve rengi insandan insana değişir. Parmak izi, koku, ses, yürüyüş, vb. öylesine kişiye özgüdür ki, herhangi bir kimseyi tanımaya biri bile yeter
Sayfa 59 - pdfKitabı okudu
Nuh Tufanı efsanesi
Mezopotamya’daki kazılarda rastlanan kil katmanları, ülkenin büyük taşkınlara uğradığını göstermiştir. Charles Leonard Wooley (1880-1960) Ur’daki kazılarda, toprak yüzünden on iki metre derinde, yaklaşık iki buçuk metre kalınlığında bir kil katmanı bulur. İnsan elinden çıkmış hiçbir nesne izi taşımayan bu katman, çok büyük bir taşkının kalıntısıdır. Utnapiştim’in “Tufandan tanrılar bile korkup göğün en yüksek katına kaçtılar”94 diye anlattığı taşkın o olmalıdır. Anılan kil katmanı İ.Ö. yaklaşık 2800’e tarihlenmiştir. J. Ussher’a göre Nuh Tufanı İ.Ö. 2349’da olmuştur. Böylece Nuh Tufanı söylencesinin Mezopotamya’daki korkunç bir taşkından kaynaklandığı ortaya çıkar. Bu, besbelli çok can almış, yerel bir taşkındır. Yeryüzü büyük âfetler görmüşse de yerbilimin birbiçimlilik ilkesi yürürlükte kalmış ve Darwin’in dediği gibi “dünyayı tümüyle ıssız bırakmış hiçbir tufan olmamıştır.”95
Atın evrimi
Bugünkü atın (Equus caballus) bilinen ilk taşıl atası, yaklaşık 54-38 milyon yıl önce yaşamış Echippus, öbür adıyla Hyracotherium’dur. Orta boy bir köpek iriliğindeki bu otçul hayvan, ön ayaklarının dörder, art ayaklarının üçer toynağının tümüne basarak yürür. At ise her ayağının yalnız bir toynağına basar, orta parmakları ucuna kalkmış durumdadır. Atın evrimi sırasında toynak sayısı azalır, ayak tabanı ortadan kalkar, bacaklar uzar, alt bacaktaki ayrı (bağımsız) kemikler birleşir, vücut ve beyin irileşir, dişlerde birtakım değişiklikler olur ve sonunda, koşmaya olağanüstü uyarlanmış bugünkü biçim ortaya çıkar.
Reklam
Yeryüzünde belirişi söz konusu olunca, insan canlılar âleminin dışında ve üstünde değil, bütün canlılarla birlikte düşünülmelidir; çünkü onlarla kökendeştir
Darwin’in vardığı sonuçlar, yukarıdaki maddelerle sınırlı ve karşılıklı olarak şöyledir: 1- Türler pek uzun bir evrim sürecinin ürünüdür; 2- Hiçbiri değişmez ve kalımlı olmayan türlerin hepsi, ortak bir veya birkaç kökenden gelmektedir; 3- Yeryüzünde belirişi söz konusu olunca, insan canlılar âleminin dışında ve üstünde değil, bütün canlılarla birlikte düşünülmelidir; çünkü onlarla kökendeştir; 4- “Yaşayan canlı biçimlerinin hepsi Kambriyum Döneminden önce yaşamış olanların doğrudan doğruya dölü olduğu için, kuşakların o bilinen ardışımı asla kesilmemiştir ve Dünyayı tümüyle ıssız bırakmış hiçbir tufan olmamıştır.”
Darwin’in söyleyişiyle güdük organlar “yararsızlığın damgasını apaçık taşıyan”organlardır. Böyle organlar doğada, özellikle yukarı hayvanlarda, çok yaygındır
Sayfa 132 - pdfKitabı okudu
körelmiş organlar
İnsanın sindirim borusunda solucanımsı güdük bir çıkıntı olarak bulunan kör bağırsak (apandis), otçul memelilerde çok uzundur ve sindirimde önemli görevi vardır. İnsanın görünür bir kuyruğu yoktur. Ancak, insan iskeletinde göze çarpıveren kuyruk kemiği (os coccyx), donatıldığı kaslarla birlikte güdük bir kuyruktur.
220 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.