Das Mutterrecht

J. Jacob Bachofen

About Das Mutterrecht

Das Mutterrecht subject, statistics, prices and more here.

About

Friedrich Engels nannte das Mutterrecht »eine vollständige Revolution«. Revolution – das war die radikale Umkehrung des herrschenden Gesellschaftsverständnisses, des »patriarchalischen Vorurteils«. Daß dieses Verdienst dem Basler Gelehrten des 19. Jahrhunderts, Johann Jakob Bachofen, zukommt, darin sind sich die unterschiedlichsten Vertreter der Anthropologie, Psychoanalyse und Geisteswissenschaften, der Gesellschaftstheorie und Soziologie – Cunow, Reich und Fromm, Bebel, Benjamin und König, Bernoulli, Meuli u.v.a. – einig. Umstritten ist seine mythologische und altertumswissenschaftliche Forschungsmethode, seine Erschließung soziologischer Verhältnisse aus künstlerisch und mythisch vermittelten Darstellungen. Aber Bachofen - dieser in den verschiedensten Wissenschaftszweigen immer diskutierte, aber nie recht populär gewordene Gelehrte - lenkte den Blick auf andere Gesellschaftsformationen und war damit den Sozialisten seiner Zeit Vorbild; in der Art, wie er dies tat, erkannten auf der anderen Seite die Kosmiker, allen voran Klages, die Beschwörung einer versunkenen Symbol- und Bilderwelt. Die vorliegende Neu-Edition versucht den Weg zu diesen Entdeckungen und der Wirkungsgeschichte wieder gangbar zu machen und die aktuelle emanzipatorische Diskussion begründet voranzutreiben.
Estimated Reading Time: 13 hrs. 5 min.Page Number: 462Publication Date: 1975Publisher: Suhrkamp
ISBN: 9783518277355Language: Almanca
Reklam

About the Author

J. Jacob Bachofen
J. Jacob BachofenYazar · 3 books
İsviçreli Antropolog ve Kültür Tarihçisi. İlkel toplumlardaki aile yapıları konusundaki çalışmalarıyla sosyal antropolojiye katkıda bulunmuştur. 22 Aralık 1815’te Basel’de doğdu. Basel, Berlin, Oxford, Cambridge ve Paris üniversitelerinde hukuk ve hukuk tarihi öğrenimi gördü ve Alman hukukçu Savigny’den büyük ölçüde etkilendi. 1841’de Basel Universitesi’ndeki Roma hukuku kürsüsüne profesör olarak atandı ve bu görevini 1845 yılına değin sürdürdü. 1842-1866 arasında Basel’de ceza mahkemesi yargıçlığı yaptı. Bir süre Roma Medeni Hukuku üzerinde çalıştıktan sonra İtalya ve Yunanistan’a geziler yaptı ve kültür tarihi ile ilgilenmeye başladı. Bu dönemde, eski mezarlardaki sembolleri inceleyerek ilkel toplumların hukuksal ve dinsel özelliklerini araştırdı. 25 Kasım 1887’de Basel’de öldü. Bachofen’i üne kavuşturan çalışması, 1861’de yayımlanan Das Mutterrecht, (“Analık Hukuku”) adlı kitabıdır. Bachofen’in aileyi toplumsal bir kurum olarak tarihsel gelişimi içinde bilimsel bir yaklaşımla incelediği bu kitabı, sosyal antropolojiye temel bir katkı olarak değerlendirilir. Bachofen’e göre, analık hukuk'i tarihte babalık hukukundan önce varolmuş; insanlık önce annenin toplumsal konumunun belirleyici olduğu bir dönem yaşamıştır. Bu dönemde ad ve mülkiyet anne tarafından kuşaktan kuşağa geçmektedir. Bachofen’den önce de, tarihte bir dönem analık hukukunun varlığına ilişkin belirtiler görüldüğünü kabul eden bazı görüşler ortaya atılmış; ancak bunlar, toplumsal normlardan sapmalar olarak değerlendirilmiştir. Bachofen ise, bu belirtilerin babalık hukukuna dayalı bir toplumsal yapıdan sapmalar olarak nitelen-dirilemeyeceğini ve bütün ilkel toplumların belirli bir aşamasında egemen olan bir döneme işaret ettiğini öne sürmüştür. İlkel toplumlara ilişkin belgeleri araştıran ve bu toplumların efsanelerini inceleyen Bachofen, bu dönemde insanlar arasında karışık ve düzenlenmemiş cinsel ilişkilerin sürdürüldüğünü ortaya çıkarmıştır. Bachofen’e göre, bu durumda çocuğun annesini saptamak daha kolay olduğu için, anne toplum içinde üstün bir konuma sahip olmuş ve analık hukuku ortaya, çıkmıştır. Bachofen 1872 yılında Amerikalı antropolog Lewis Henry Morgan’ ın akrabalık konusundaki görüşlerini benimsemeye başlamış ve ilkel toplumlardaki akrabalık kavramına ilişkin belgesel çalışmalar yayımlamıştır. Çağdaş antropolojik araştırmalar Bachofen’in kuramını bir ölçüde çürütmüştür. Bununla birlikte, onun evlilik ve aile biçimlerini tarihsel gelişim aşamaları içinde ele alan yaklaşımı, çağdaş sosyal antropoloji için önemli bir katkı oluşturmuştur.