“Bu hayatta olmasa da başka bir hayatta görüşürüz.”
Selam, korsan kralın kızı serisinin ikinci kitabı olan Siren Kraliçesinin Kızı ile geldim, okudum bitti dediğim, kitabı kısaca özetlemek gerekirse “hayal kırıklığı”ndan öteye gidemeyeceğim bi kitap… İlk kitabı gerçekten çok sevmiştim. Her açıdan inanılmazdı. Karakterler sizi çekiyordu, kurgu sizi çekiyordu. Heyecan doruktaydı, kitabın genelinden sıkılmıyordunuz. Fakat ikinci kitap büyük bir hüsrana uğrattı. Yılın ilk hayal kırıklığı, nazar boncuğun olsun diyorum ama bi seriye böyle veda etmek istemezdim açıkçası. Bu kitapta bolca sıkıldım, bazı yerlerde sırf okumak için okudum. Ana karakterler resmen bu kitapta insanı sinir etmek için ant içmiş. Alosa’nın gereksiz ön plana çıkma, erkeklerden üstünlüğünü kanıtlama çabalamaları. Vallahi sıktı. İkinci kitapta Riden ile Alosa için doğru düzgün bi ilişki göremediğimiz için yakınmıştım, yine yakınıyorum. Bu kitapta bolca ikili sizi delirtecek. Yeter be, diyeceksiniz. Alosa Riden’a yaklaşıyor, Riden mızıkçılık yapıyor, Riden tamam diyor, Alosa bir garip davranıyor tamam sonunda güzel bitiyor ama oraya gelene kadar ömrüm bitti benim. İlk kitapta bayıldığım Riden bile canımı sıktı bu kitapta. Seri ikinci kitabı olduğu için sevenleri için mecbur okunacak ama beklentinizi düşürmenizi tavsiye ederim. Eğer ilk kitabı da pek de beğenmediyseniz hiç uğraşmayın, boşverin gerek yok… İyi okumalar.